Bozan Doğan: Bağımlılığın Urfa'da hâlâ sorun olarak devam ettiğini görebiliyoruz
Bağımlılık ile mücadelede siyaset kolluk kuvveti, siyasi kanat ve aile faktörünü değerlendiren Psikoloji Danışmanı Bozan Doğan, "Tüm bu çabalara rağmen biz bağımlılığın Urfa'da hâlâ sorun olarak devam ettiğini görebiliyoruz. Bu da bize aslında emniyet önlemlerinin tek başına yeterli olmayacağını gösteriyor." dedi.
ŞANLIURFA - Türkiye’de son yıllarda oldukça artan bağımlılık özellikle genç yaştaki nüfusu büyük oranda etkisi altına almış durumda. Bağımlılık çeşitleri arasında özellikle uyuşturucu madde bağımlılığı öne çıkıyor. Ülke genelinde kullanımı ve satışı hızla artan uyuşturucu madde bağımlığı ile mücadele de bir yandan devam ediyor.
'Çok yönlü mücadele verilmeli'
Kolluk kuvvetleri, bürokrasi, siyasi kanadın verdiği mücadele devam ederken uzmanlar, ilk mücadelenin ve en önemlisinin ailede olan mücadele olduğuna dikkat çekiyor. Uyuşturucu maddeye bulaşan gençlerin özellikle aile ortamından uzak kötü alışkanlıkların hakim olduğu ortamlardan kaynakladığını belirterek uyarıda bulunuyor.
Uyuşturucu başta olmak üzere tütün, alkol, teknoloji bağımlılığı ile mücadeleni nasıl yapılması gerektiğini Psikoloji Danışmanı Bozan Doğan’a sorduk. Psikoloji Danışmanı Bozan Doğan, bağımlılık ile mücadelede siyaset kolluk kuvveti, siyasi kanat ve aile faktörünü değerlendirdi.
Günlük hayatta sıkça karşılattığımız büyük sorunlardan biri olan bağımlılık hakkında açıklamada bulunan Şanlıurfa Rehberlik Araştırma Merkez Müdürü Bozan Doğan’ın değerlendirmeleri şöyle:
Bağımlılık sadece uyuşturucudan ibaret değil!
‘’Yeşilay ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında bağımlılık ile ilgili yapılan çalışmalarda literatürün belirlediği bağımlılık çeşitleri var bunlardan bir tanesi tütün bağımlılığı bir tanesi alkol bağımlılığı bir tanesi madde bağımlılığı ve yine son zamanlarda sürece dahil edilen kumar bağımlılığı ve bunlardan bağımsız olarak da teknoloji bağımlılığı, yine çeşitli olarak da sıralayabiliriz.
Bağımlılığın artış nedenlerini sıraladı
Bağımlılık öteden beri var olan bir sorun, artış nedenlere baktığım zaman geçmişe ait nedenlerle bugüne ait nedenler benzer noktalar içerse de günümüzde işte sosyal medyanın, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber ilişki ağının değişmesiyle birlikte bağımlılık nedenleri değişmeye başladı.
En büyük nedenlerine baktığımız zaman aile içi faktörleri görebiliyoruz. Arkadaş ortamının etkisini görebiliyoruz, okuldan kaynaklı faktörleri görebiliyoruz ve en önemli faktörlerden bir tanesi çevresel faktörler sosyal ekonomi düzeyi düşük olduğu bölgelerde okula erişebilirliğin az olduğu yerlerde bağımlılığın daha fazla yaygın olabildiğini görebiliyoruz. Ama en baskın bağımlılık nedeni ne diye sorduğumuzda okul ortamı, arkadaş ortamı ve aile ortamı bağımlıkta belirleyici olabiliyor.
Bağımlılık ile mücadele nasıl yapılmalı?
Bağımlılık ile mücadele aslında aileden başlıyor. Yani bu konuda eğitim süreci aileler içerisinde dâhil ederek bir çözüm süreci başlatması gerekiyor. Aileden bu farkındalık yüksekse ki yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor yani annelerin eğitimli olduğu guruplarda ailelerin eğitimli olduğu guruplarda bağımlılık tablosunu daha da zayıfladığını görebiliyoruz. Dolasıyla birinci basamakta mutlaka ailelere bizim ulaşmamız gerekiyor bunla birlikte okul ortamında bağımlılığı önlemeğe yönelik, önleyici programın alınması gerekiyor ki bunların halı hazırda okul programlarında var.
TBMM programlarıyla biz bu eğitimleri ailelere ve okulda öğlencilere ulaştırıyoruz. Dolasıyla aile 1. boyutta ulaşılması gereken kitle yine arkadaş ortamının, okul ortamının bu anlamda düzenlenmesi önemli olacaktır.
Emniyet önlemleri tek başına yeterli mi?
Urfa’da özellikle Emniyetin çok ciddi çalışmaları var. Çok ciddi bir mücadele var çok büyük bir Polis kitlesi bu işi mesai ayırıyor. Fakat tüm bu çabalara rağmen biz bağımlılığın Urfa’da hâlâ sorun olarak devam ettiğini görebiliyoruz. Bu da bize aslında emniyet önlemlerinin tek başına yeterli olmayacağını gösteriyor. Bu konudaki gösterilen duyarlık önemli, ama buna eşlik edecek diğer faktörlerin devreye girmesi lazım ki burada yine aile faktörü devreye giriyor.
Okul faktörü devreye giriyor ve sosyal yapının yani şehir sosyolojisinin devreye girmesi gerekiyor. Yani bu konuda biz çoğu zaman için işte ‘Emniyet yeterince önlem almıyor’ şekline bir algı koysak dahi aslında emniyetin çabası ne kadar çok olsa da istenilen sonuç vermeyecektir.
Buna sosyolojinin kendisi, toplumun kendisi buna bir şekilde bir tepki göstermesi lazım, kendi mahallesine barındırmayacak, kendi çevresinde bu bağımlılık sürecini aşılayacak, şehrin hepsinin bir bütün olarak bu bağımlılık meselesine sahip çıkması gerekiyor.”