İsrail'in İran'a Saldırısı Tezkerede Yer Aldı: "Bölgesel Savaşın Faili İsrail'dir"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), İsrail'in Gazze'deki saldırılarıyla başlayan ve İran'a yönelik operasyonlarla bölgesel bir çatışma boyutuna ulaşan sürece karşı güçlü bir duruş sergiledi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan ve Genel Kurul'da oy birliğiyle kabul edilen tezkereyle, İsrail'in saldırgan politikaları sert ifadelerle kınandı.
Tezkerede, İsrail’in uzun yıllardır sürdürdüğü hukuka aykırı ve soykırım boyutuna varan uygulamalarının sadece Filistin’i değil, tüm bölgeyi ve dünyayı tehdit ettiği vurgulandı. Gazze’de on binlerce masumun hayatını kaybetmesine neden olan saldırıların ardından İran’a yönelik gerçekleştirilen operasyonların, İsrail’in topyekûn bir çatışma stratejisi yürüttüğünü açıkça ortaya koyduğu belirtildi.
“Filistin Halkı Varoluş Mücadelesi Veriyor”
Açıklamada, Filistin halkının yıllardır süren işgal, baskı ve ayrımcılığa ek olarak artık açlıkla sınandığı ve varoluş mücadelesi verdiği ifade edildi. İsrail ordusunun, insani yardım sırasında bekleyen sivilleri ve çocukları hedef alarak insanlığa karşı suçlar zincirine bir yenisini eklediği kaydedildi.
“Bölgesel Barışa Tehdit”
İran’a yönelik saldırıların bölgesel gerilimi tırmandırdığı ve geniş çaplı bir savaşı tetikleme riski taşıdığı uyarısında bulunulan tezkerede, İsrail’in Suriye, Lübnan ve Yemen’deki saldırgan tutumuna da dikkat çekildi. Netanyahu hükümetinin çatışmayı bilinçli olarak yayma niyetinde olduğu vurgulandı.
“Netanyahu ve Ekibi Yargı Önünde Hesap Verecek”
Netanyahu ve bazı hükümet üyeleri hakkında ulusal ve uluslararası yargı organlarında devam eden davaların, İsrail yönetiminin “soykırımcı” kimliğini tescilleyeceği ifade edildi. İsrail’e destek veren güçlerin de halklar nezdinde mahkûm edildiği vurgulandı.
“Uluslararası Topluma Çağrı”
Tezkerede, İsrail’in Gazze’ye ve İran’a yönelik saldırıları en güçlü şekilde kınanırken, uluslararası kurumlar ve hükümetler, bu saldırganlık karşısında sessiz kalmamaya ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmeye çağrıldı.
“Barış İçin Diplomatik Girişimler Sürecek”
Son olarak Türkiye’nin barışı önceleyen bir anlayışla bölgesel istikrar için çabalarını sürdüreceği belirtilerek, adil ve kalıcı bir çözüm için uluslararası toplumun da kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemesi gerektiği mesajı verildi.