PSK lideri Bayram Bozyel: Kılıçdaroğlu'ndan beklentilerini açıkladı
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Şanlıurfa'da seçime ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Katıldığı internet yayınında konuşan Bayram Bozyel, mevcut sistemin değişmesi için anayasa değişikliğinin olması gerektiğini söyledi.
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Şanlıurfa'da seçime ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Katıldığı internet yayınında konuşan Bayram Bozyel, mevcut sistemin değişmesi için anayasa değişikliğinin olması gerektiğini söyledi.
Bir araya gelerek Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme ve Yeşil Sol Parti listelerinden seçime girme kararı alan 8 Kürt Partisinden biri olan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, seçim listelerini ve siyasi süreci değerlendirdi.
İşte Genel Başkan Bozyel’in o röportajı:
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu siyasi süreç içerisinde 8 Kürdistani partinin vekillik sıralamasındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz, sıralama neden bu kadar az?
Listeler bizin için 3. plandadır
Bizim için öncelik seçim listelerinde kimin nerede yer aldığı değildir. Mesele Türkiye'nin gelecek meselesidir. Türkiye'de mevcut otoriter yönetimin, demokratik Kürt karşıtı yönetimin devam edip etmeyeceğidir. Biz buna odaklanmaktan yanayız. Listeleri bizim için ikinci üçüncü planda.
Kürt haklarına saldırı başladı
Bizim üzerinde durduğumuz nokta şu; özellikle son yıllarda mevcut iktidar içine girdiği koalisyonun gereği olarak ergenekoncularla, MHP ile Doğu Perinçek ile ittifak neticesinde Türkiye'de 4 yönden Kürtlerin haklarına ve taleplerine bir saldırı başladı.
[ilgili-anket=4]
Yüzlerce Kayyum atandı. Biliyorsunuz, seçilmiş belediyelere yine yüzbinlerce insan kanun hükmünde kararnameler ile işten atıldı, mağdur edildi. Bugün Türkiye'de toplumun önemli bir kesimi geleceğe olan umudunu kaybetmiş, yurtdışına kaçanların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Kadınlar cadde ortasında ölmektedir.
Ama diğer taraftan Türkiye’de artık mevcut iktidar bu krizi yönetememeyecek duruma gelmiştir. Çünkü Türkiye'nin takati kalmadı. Türkiye'nin enerjisi geçen yıllarda yanlış politikalarda heder edildi. Ülkenin sosyal ve ekonomik kaynakları savaş ve çatışma politikalarına heder edildi.
Bu saatten sonra bu iktidarın yaşamını sürdürmesi biraz zor görünüyor. Onun için bir değişim ihtimalini görüyoruz. İktidar değişikliği ihtimalini görüyoruz. Burada bizim düşündüğümüz şu; Kürtler bir arada olmalı, bir arada bu sürece müdahale etmelidir.
'Kürt halkının talepleri etrafında bir araya gelinmeli'
Bu değişim iklimini Kürtlerin lehine değiştirecek, çevirecek girişimlerde bulunmalıdır. bunun için ne yapabilirler?. Kürt Halkının adil talepleri etrafında Kürt siyasi partileri birleşmeli, bu taleplerin hepsi Kürtlerin demokratik haklarıdır.
Kürtçe’nin eğitim dili, olması resmi dil olması, Kürt’lerin anayasada tanınması, Kürdistan'ın partilerin örgütleme faaliyetlerini yürütmesi, Kürtçe isimlerin iade edilmesi, Kürt liderlerinin kaybedilen mezar yerlerinin araştırılması ve son olarak Türkiye'nin Kürt kimliğinin yer alması, yeni yapılacak anayasanın Türkiye'de çoğulcu yapısının etnik kültürlerin esas alınarak yapılması.
Eğer Kürt tarafı olarak bu talepler etrafında bir araya gelirsek, biz bu seçim öncesinde 8 Parti bunlarda anlaştık ama biz sürecin seçim sonrası başlayacağını düşünüyoruz. Çünkü bu taleplerin anayasal karışık bulması parlamento sürecinde yaşanacak şeylerdir. Seçimden sonra gündeme gelecek şeylerdir. Bunun için önemli fırsat olduğunu düşünüyorum.
Kürt halkının talepleri doğrultusunda düşüncenizi dile getirmişken Sayın Kılıçdaroğlu’ndan ne bekliyorsunuz?
‘Biz Kılıçdaroğlun’dan hiçbir şey beklemiyoruz’
Biz Kılıçdaroğlun’dan hiçbir şey beklemiyoruz. Sadece sürecin normalleşmesini bekliyoruz. Kastım Şudur: Bugün yaşanan mağduriyetlerin tamamı kanuni ya yasal sonuçlar değildir. Tamamı keyfi kararlardır. Örneğin kayyum meselesi. Kanuni, hukuki bir süreç değildir. Siz bu keyfi yönetimi bıraktığınız zaman kayyum yönetimi son bulacak. Bugün binlerce siyasi kişi içerdeyse yasal ve hukuki bir sürecin sonucu değil, bizzat iktidarın ayrımcı siyasi kararlarının sonucudur. Siz bu iradeyi bıraktığınız zaman zaten bu insanlar dışarıda olacaktır. Yargıya müdahale etmediğiniz zaman zaten yargı kendi doğal işini yapacaktır ve bu mağduriyetler yaşanmayacaktır.
Kılıçdaroğlu’ndan beklentileri nedir?
Yüzbinlerce insan kanun hükmünde kararname ile içerde olan insan var. Bunun için bir şey yapmaya gerek yoktur. Siz o anti demokratik iradeyi çektiğiniz zaman zaten bir rahatlama gelecektir. Dolayısıyla bizim düşüncemize göre Sayın Kılıçdaroğlu o kadarını söylüyor zaten. ‘KHK’lara son vereceğim, haksız tutuklamalara son vereceğim, Kürt sorununu parlamentoda tartışacağız’, nasıl tartışıyor, Kürt meselesinden ne anlıyor, orasını bilemiyorum. Ama ona göre bir rahatlama gelecektir.
Kürt meselesini bire bir çözeceği beklentisi yok
Ondan sonrası Kürt ve Türklerin ortak mücadelesine bağlıdır. Biz Kılıçdaroğlu'nun Kürt meselesini birebir çözeceği beklentisi içerisinde değiliz. Zaten böyle bir iddiası da yok, onların öyle bir programı da yok ama eğer bu iktidar hiç olmazsa kanunları ve kurumları işler hale getirirse bu millete rahatlama getirecek. Ondan sonra mücadelesiyle olabilecek adımları atmaya devam edecektir.