Şanlıurfa'da greve giden sağlıkçılardan açıklama

TAKİP ET

Şanlıurfa'da bir günlük greve giden sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, 'Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması' talebinde bulundu. Covid-19'un sağlıkçılar için meslek hastalığı sayılması talebi de yinelendi.

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Şanlıurfa’da da birçok sağlıkçı ve sosyal hizmet çalışanı grevdeydi.

Eyyübiye’deki Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlıkçılar, çalışma koşulları ve sağlıkta yaşanan şiddete dikkat çekti. “Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması” çağrısında bulundu.

“Sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir”

“Çalışma koşullarında iyileştirme yapılmalı” ve “Oyalama değil hakkımızı istiyoruz” yazılı pankartlar açan sağlıkçıların açıklaması şöyle:

 “Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve hekimleri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile, sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir. 

Pandeminin katmerleştirdiği hekimlerin ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarında artan zorluklar ve ekonomik krizin de derinleştirdiği ekonomik hakları ile ilgili büyük kayıpları yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz.”

“Nitelik değil nicelik önemsenmektedir”

“Hekimler ve sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır” denilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: 

“Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile hekimler birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır. 

Sağlık sisteminde yaşanan tüm olumsuzluklar hekimlere ve sağlık emekçilerine yansıtılmakta, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları, ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır. Hemen her gün hekimler ve sağlık emekçileri ölümlere varan sağlıkta şiddet ile karşı karşıya gelmelerine rağmen, güvenli işyerleri ve etkili-caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasası ise bakanlığın gündeminde dahi değildir.”


Sağlıkta şiddet, Covid-19, ek gösterge…

Covid-19’un meslek hastalığı sayılması için daha önce yapılan çağrının tekrarlandığı açıklamada talepler şu şekilde sıralandı: 

“•Tüm hekimlere ve sağlık emekçilerine insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi.

•Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.

•Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması.

•COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.

•Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.

•Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelediği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.

•Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması.

•İşyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını; iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlığının güvence altına alınması.

•Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.

•Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.

•Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emek örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.”
 

grev saglik sosyal hizmet is birakma eylem urfa grev aciklama covid 19 saglikta siddet ek gosterge