Şanlıurfa'da yetkililere seslenen Narin: Hastalık başladı
Şanlıurfa'da çiftçinin yüzünü güldürecek yağışlar beklenen seviyede olmadı. Kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalan birçok çiftçi kara kara düşünüyor. Doğa Hakları ve Çevre Çalışmalarından sorumlu Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İl Başkan Yardımcısı Baran Paydaş Narin, 'Çiftçimize mutlaka sahip çıkmalı, onların feryatlarına kulak tıkamamalıyız' çağrısında bulundu.
DEVA Partisi’nin Doğa Hakları ve Çevre Çalışmalarından sorumlu İl Başkan Yardımcısı Baran Narin Paydaş, kuraklık ve çiftçilerin sorunlarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamasında “Üretmekten bahsetmek sadece lafla olmaz” diyen “Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.
Çiftçilerin şu an kuraklık başta olmak üzere çeşitli sorunlarla boğuştuğunu ifade eden Narin, yetkililerin bu duruma el atmaması halinde ekip biçmenin hayal olacağını savundu. “Bu nedenle çiftçimize mutlaka sahip çıkmalı, onların feryatlarına kulak tıkamamalıyız” diye ekleyen Narin, çiftçilerin kendi ağızlarıyla anlattıkları sorunları şöyle sıraladı:
“Bakın bir çiftçimiz yaşanan hadiseleri nasıl özetlemiş. Tıpkı ülkemizdeki birçok tarım emekçisinin ifade etmeye çalıştığı gibi net bir şekilde yaşananları anlatmış.
-Çiftçinin ürünü kurudu. Su bitti, buğdaylar başaklanmadı, başaklananların ise içi dolmadı.
-Elektrik faturaları çok yüksek geldiği için çiftçi daha fazla sulama yapamadı.
-Bu kış ülkenin her yeri kar yağışı alırken maalesef bölgemiz hiç yağış alamadı. Beklenen felaket kaçınılmaz olacaktır.
-Tarım destekleri yetersiz kalmaktadır.
-Mazot fiyatı, elektrik fiyatı, gübre fiyatı gelen kazançtan kat be kat daha pahalı.
-Böyle devam ederse korkulan olacak ve çiftçi toprağından vazgeçecek!”
“SADECE ALLAH’A KALDI”
“Maalesef yetkililerden destek yok, çiftçinin işi ise her zaman olduğu gibi sadece Allah’a kaldı” ifadesine yer veren Narin, şunları kaydetti: “Atatürk Barajı ilimizde ve toplam 2400 MW gücüyle yıllık 8900 GWh elektrik enerjisi üretimi yapıyor ama bizler elektriksiziz. Atatürk Barajı bizde ama arazilerimiz susuz. Üstüne birde kuraklık olunca durum çiftçi için dayanılmaz bir hal almakta. Toprak susuz kaldığı için hastalık başladı, böceklenme oldu. Maalesef yetkililerden destek yok, çiftçinin işi ise her zaman olduğu gibi sadece Allah’a kaldı. Ayrıca kapanma döneminde çiftçilere yönelik herhangi bir kısıtlama olmamakla beraber çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılayabileceği sulama, araç, alet ve gereçler ile traktör, biçerdöver gibi biçim zamanındaki acil ihtiyaçların giderilmesi gereken daha sonra tedarik edilse de bir anlamı olmayan sektörlerin de açık tutulması gerekirdi. Burada dahi bir organizasyonsuzluk bir ön görmemezlik ve halkın ihtiyaçlarını görme ve bilmeden uzaklık, kopukluk söz konusu.”