Şanlıurfa vekili Sürücü kan donduran olayı TBMM'ye taşıdı

Türkiye, canlı yayında yaşadıklarını anlatan 17 yaşındaki D.A.'yı konuşuyor. 12 yaşından beri aile içinde uyuşturucu kullandırılarak cinsel istismara maruz kaldığını söyleyen D.A.'nın yaşadıkları, HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü tarafından meclise taşındı. TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi sunan Sürücü, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a 'İstismar mağduru D.A'nın şikayetleri üzerine herhangi bir gözaltı veya tutuklama gerçekleşmiş midir' diye sordu.

Canlı yayında anlattıkları kan donduran 17 yaşındaki D.A.’nın yaşadıkları Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) taşındı. HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, iki gündür Türkiye’nin konuştuğu D.A.’nın canlı yayında anlattıklarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu. 

“İstismar mağduru D.A’nın şikayetleri üzerine herhangi bir gözaltı veya tutuklama gerçekleşmiş midir” diye soran Sürücü, TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“Daha önce de ırkçı söylemler geçirildiği için kamuoyunda gündem olan “Didem Arslan’la Asla Vazgeçme” adlı gündüz kuşağı programında bu kez 17 yaşında bir kız çocuğu özgeçmişi, kimlik bilgileri açıklanarak ve görüntüsü buzlanmadan yayına çıkartılmıştır.  D.A 12 yaşından itibaren anne ve babası tarafından zorla uyuşturucu madde kullandırıldığını ve zorla fuhuş yaptırıldığını, aile içinde de bir süreklilik içerisinde baba ve ağabeyi tarafından cinsel istismara maruz kaldığını ifade etmiştir. Aynı şekilde kendisinden 2 yaş küçük diğer kız kardeşi S.’de aynı şekilde baba ve ağabeyi tarafından cinsel istismara maruz kalıp , anne ve babası tarafından da uyuşturucu madde kullandırılarak fuhuşa zorlandığı bilgisine de ifadelerinde yer vermiştir. 

500 nüfusa sahip Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Gülpınar (Kelpin)  Köyü’nde 12 yaşından 17 yaşına kadar D.A’yı ve kız kardeşi S.’yi madde kullandırılarak fuhuş sürüklenirken, küçük yaştaki kız çocuklarını yine aynı şekilde cinsel ilişkiye zorlayarak tecavüzde bulunanların arasında köyün esnaflarının, kamu personellerinin, emniyet mensuplarının, doktor ve öğretmenlerin bulunduğu da basına yansıyan bilgiler arasındadır. 

Mevcut programda çocukların gizlilik hakkı, unutulma hakkı ve kişilik hakları reyting uğruna alenen çiğnenmiştir. Yine aynı şekilde ciddi boyutta cinsel istismara uğrayan kız çocuğuna, tedbirsiz bir şekilde çıkarıldığı canlı yayınlarda tecavüz anlarının ayrıntıları ve hisleri tekrar tekrar sorularak kız çocuğundaki travma derinleştirilmiştir. Ayrıca programda kullanılan “kedi merakı” düzeyindeki sorular, cinsel şiddetin sıradanlaşmasını ve cinsel şiddetin rızasını yeniden doğurmaktadır. 
Üstelik bu tutum, programa tedbirsizce çıkarılan kız çocuğunu pedofili ve cinsel sapkınların hedefi haline getirerek bir istismar daha gerçekleştirilmiştir. 

İstismara uğrayan çocukların, basın, kolluk, yargı kurumlarında yaşadıkları süreçler ciddi düzeyde travma tetikleyici pozisyonundadır. Bu hususta gerekli işlemlerin yapılması elzemdir. 


Bu Bağlamda 

1.Çocuğa karşı işlenen suçlarda çocuk ihtisas mahkemelerinin kurulmasına ilişkin bir çalışmanız mevcut mudur? 

2.İstismar mağduru D.A’nın şikayetleri üzerine herhangi bir gözaltı veya tutuklama gerçekleşmiş midir? 

3.İstismar mağduru D.A’nın uzun saçlarını keserek onu cezalandıran, 15 yaşında hamile bırakan ve şiddet uyguladığı eşi Bahattin Albayrak hakkında da işlem başlatılacak mıdır? 

4.İstismar mağduru D.A’nın kız kardeşi ve D.A devlet korumasına alınacak mıdır? 

5.Sistematik tecavüze iştirak eden kamu personelleri hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? 

6.Bahsi geçen fuhuş çetesine operasyon düzenlenmiş midir? 

7.İstismar mağduru kız çocuğunu tedbirsizce ve kişilik haklarını çiğneyerek canlı yayına çıkartan, reyting kaygısıyla istismarın ayrıntılarını tekrar ettirerek kız çocuğunu bu şekilde kullanmak suretiyle istismar eden yapımcı ve sunucu hakkında bir soruşturma başlatılacak mıdır?”