İnşaat sektörü, ülkede en yüksek üçüncü ücretli çalışan sayısına sahip olmasına rağmen, sendikalaşma oranı yüzde 3,16 ile en düşük seviyede bulunuyor. Bu işkolu, kayıtdışılığın yaygın olduğu ve güvencesizliğin işçi sağlığı ile iş güvenliğini tehdit ettiği sektörlerin başında geliyor.Her yıl yüzlerce inşaat işçisi, iş cinayetleri nedeniyle hayatını kaybediyor. Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından, afetten etkilenen 11 kentte artan inşaat faaliyetleri, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin de bu bölgelerde yoğunlaşmasına neden oldu. Oysa ki, alınacak düşük maliyetli işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) önlemleri ile bu ölümlerin birçoğu önlenebilirdi. Güvenli çalışma koşullarının sağlanması durumunda yüzlerce inşaat işçisi hayatta olabilirdi.
Deprem Bölgesindeki İşçi Ölümleri Artıyor
İSİG Meclisi'nin verilerine göre, deprem bölgesinde 2023 yılında en az 51 inşaat işçisi hayatını kaybederken, 2024 yılında bu sayı en az 107'ye yükseldi. 2024 yılında inşaat sektöründeki ölümlerin yüzde 22’si bu bölgelerde kaydedildi. Türkiye genelinde inşaat sektöründe hayatını kaybeden her 5 işçiden 1’i, depremden etkilenen kentlerde yaşamını yitirdi. Bu verilere göre, her ay ortalama 10 inşaat işçisi hayatını kaybediyor.Çocuk ve Mülteci İşçiler de Can Veriyor
Çalışma şartlarının ağırlaştığı bu bölgelerde, yaşanan ölümler sadece yetişkin işçilerle sınırlı değil. 2024 yılında çalışırken biri Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) öğrencisi olmak üzere 7 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Ayrıca, en az 10 mülteci işçi de inşaat faaliyetleri sırasında hayatını kaybetti.Adıyaman’daki TOKİ Şantiyesinde 10 İşçi Öldü
Özellikle Adıyaman Zey köyünde TOKİ tarafından yürütülen deprem konutları inşaatında en az 10 işçinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bölgedeki yoğun inşaat faaliyetleri, işçilerin çalışmak için bu kentlere yönelmesine neden olurken, taşeron sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte çalışma koşulları da giderek ağırlaşıyor. İşçiler, 12 saati aşan mesailerle, güvenlik önlemleri alınmamış, uygun olmayan iskeleler ve iş makineleriyle çalışmaya zorlanıyor.Barınma Koşulları da Felaket Durumda
İşçilerin yalnızca çalışma koşulları değil, barınma şartları da oldukça kötü. Onlarca işçi aynı konteynerde kalmak zorunda bırakılıyor. Yemek, mutfak, tuvalet ve hijyen sorunları yaşanırken, elektriksiz konteyner koğuşlarda duş alma ve ısınma imkânı da bulunmuyor. Tüm bu koşullar, inşaat işçilerinin hem yaşam kalitesini hem de güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.Yetkililerin bir an önce iş güvenliği önlemlerini artırması, işçilerin çalışma ve barınma koşullarını iyileştirmesi gerekiyor. İşçilerin güvenli bir ortamda çalışabilmesi ve hayatta kalabilmesi için sendikalaşmanın desteklenmesi, denetimlerin artırılması ve işçi haklarının korunması elzem bir hale gelmiştir.2024’TE 107 İNŞAAT İŞÇİSİ ÖLDÜ
İSİG Meclisi'nin verilerine göre deprem bölgesinde;2023'te en az 51 inşaat işçisi, 2024'te en az 107 inşaat işçisi yaşamını yitirdi.2024’te inşaatlardaki ölümlerin yüzde 22’si burada kaydedildi.Tüm yurtta inşaatta ölen her 5 işçiden 1’i bu kentlerde yaşamını yitirdi.Her ay ortalama 10 inşaat işçisi yaşamını yitirdi.Çalışırken biri MESEM’li 7 çocuk,En az 10 mülteci işçi yaşamını yitirdi.Adıyaman Zey köyündeki TOKİ deprem konutlarının inşaatında en az 10 işçi yaşamını yitirdi.