Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hâl (OHAL) sürecinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin yaşadığı mağduriyetlerin devam ettiğini belirterek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kapsamlı bir soru önergesi verdi.
Adaletin gecikmesi, mağduriyetleri kalıcılaştırır.
Devletin görevi, hatalı işlemleri telafi etmek ve yurttaşlarına adil bir gelecek sunmaktır.”
“OHAL Bitti, Mağduriyetler Sürüyor”
Milletvekili Dilan Kunt Ayan, önergesinde OHAL’in üzerinden dokuz yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu dönemde yürürlüğe giren uygulamaların etkilerinin hâlâ devam ettiğini vurguladı.Ayan, “OHAL döneminde çıkarılan 36 Kanun Hükmünde Kararname ile 125 bini aşkın kamu emekçisi tek bir idari işlemle görevinden uzaklaştırıldı. Bu ihraçlar, sadece usulsüz şekilde mesleğe girenleri değil, pek çok masum kamu görevlisini de kapsadı. Bu süreç, sendikal örgütlenmeyi bastırmış, ifade özgürlüğünü daraltmış, barışçıl inisiyatifleri hedef almıştır.” ifadelerini kullandı.“İhraç Edilenler Ömür Boyu Kamu Hizmetinden Men Edildi”
Ayan, “irtibat” ve “iltisak” gibi hukuken tanımsız kavramlarla binlerce kişinin ömür boyu kamu görevinden men edildiğini belirtti:“Bu kişiler yalnızca işlerinden değil, sosyal güvencelerinden ve yurttaşlık haklarından da mahrum bırakılmıştır. Pasaport yasakları, ekonomik yıkım ve psikolojik travma hâlâ sürmektedir.”OHAL Komisyonu Eleştirisi: “Adaletin Önünde Engel Haline Geldi”
Ayan, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun başlangıçta adaletin teminatı olarak sunulduğunu ancak zamanla “geciktirici ve etkisiz bir mekanizmaya” dönüştüğünü belirtti:“Komisyonun görev süresi dolmasına rağmen hâlâ kapatılmamıştır. Kararlar şeffaf değildir, gerekçesizdir ve yargısal denetim etkisizdir. Adaletin gecikmesi, mağduriyetleri derinleştirmektedir.”“Barış Akademisyenleri Hâlâ Görevine Dönemedi”
Milletvekili Ayan, Barış Akademisyenleri örneğini hatırlatarak, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararına rağmen birçok akademisyenin görevine iade edilmediğini vurguladı.KESK’e bağlı sendikalara üye 4.259 kamu emekçisinden 2.700’ünün hâlâ işine dönemediğini belirten Ayan, bu durumun “toplumsal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını” ifade etti.Ayan’dan 12 Maddelik Soru Listesi
Dilan Kunt Ayan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan yazılı olarak yanıtlanmasını istediği 12 soruluk önergesinde şu başlıklara yer verdi:15 Temmuz 2016’dan bu yana KHK ve idari işlemlerle görevden çıkarılan toplam kişi sayısı nedir?Kaçı göreve iade edilmiştir?
- Hakkında yargılama yapılmayan, beraat eden veya takipsizlik kararı verilen kişilerin durumu nedir?
- OHAL Komisyonu bugüne kadar kaç başvuru almış, bunların kaçı sonuçlandırılmıştır?
- Komisyon kararlarına karşı açılan davalarda kaç dosya iptal edilmiştir?
- Görevine iade edilenlerin mali ve özlük hakları tam olarak iade edilmiş midir?
- İhraç edilenlerin özel sektörde çalışma ve sosyal güvenlik haklarına dair bakanlığın bir düzenlemesi var mıdır?
- Barış Akademisyenlerinin göreve dönememesi konusunda inceleme yapılmakta mıdır?
- “İrtibat” ve “iltisak” kavramlarının objektif ölçütleri nelerdir?
- Kamuya dönüş engelini kaldıracak bir yasal reform planlanmakta mıdır?
- Mağdurların tazminat ve sosyal haklarının iadesine ilişkin bir çalışma yürütülmekte midir?
- Kamu görevlilerinin sendikal ve ifade özgürlüğü güvencelerinin güçlendirilmesi için bir yasal hazırlık var mıdır?
“Adalet Gecikirse, Mağduriyet Kalıcılaşır”
Milletvekili Ayan, önergesinin sonunda şu ifadeye yer verdi:“KHK mağduriyetleri sadece bireysel hak ihlali değil, hukuk devleti ilkesinin testidir.Adaletin gecikmesi, mağduriyetleri kalıcılaştırır.
Devletin görevi, hatalı işlemleri telafi etmek ve yurttaşlarına adil bir gelecek sunmaktır.”


















