ŞANLIURFA- Şanlıurfa Barosu, son dönemde artan avukata yönelik şiddet olaylarına tepki olarak önemli bir karar aldı. Baro, avukatların can güvenliği sağlanana kadar Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında verilen hizmetleri durduracağını duyurdu.Barodan yapılan açıklamada, son iki hafta içinde Şanlıurfa merkez ve ilçelerinde üç avukatın yalnızca mesleklerini icra ettikleri için fiziksel saldırıya uğradığı belirtildi. En dikkat çeken olaylardan biri, 13 Mart 2025’te meydana geldi. Avukat Selim Hartavi, bir keşif sırasında mahkeme hakiminin gözü önünde saldırıya uğradı. Baro, saldırıyı gerçekleştiren üç kişinin serbest bırakıldığını açıkladı.Bir diğer olay ise 29 Mart 2025’te Siverek Adliyesi'nde yaşandı. Avukat Sabri Güngen, zorunlu müdafiilik görevini yerine getirirken, kolluk kuvvetleri tarafından duruşma salonunun önünde, kameralar önünde darp edildi. Baro, olayla ilgili hiçbir kolluk görevlisinin gözaltına alınmadığını ifade etti. Şanlıurfa Barosu, avukatların güvenliği sağlanana kadar CMK hizmetlerine ara verme konusunda kararlı olduklarını belirterek yetkilileri acil önlem almaya çağırdı.Yapılan açıklamayı okuyan Şanlıurfa Baro Başkanı Abdullah Öncel şu ifadeler yer aldı:“Öncelikle dün Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde, kanalizasyon çalışması sırasında 4 işçi göçük altında kaldı. Emekçi kardeşlerimizden 3’ü hayatını kaybetmiştir. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet dileriz. Dileriz etkin bir soruşturma yürütülür ve kusurlu kimse varsa yargı önünde hesap verir.Şanlıurfa Barosuna kayıtlı 3 avukat, son 2 haftalık süreçte Şanlıurfa merkez ve ilçelerinde, sırf mesleklerini icra ettikleri için ve görevlerinin başında iken fiziksel saldırıya uğramışlardır. Bu kapsamda:Baromuza kayıtlı Av. Selim Hartavi, davalı vekili sıfatıyla hazır bulunduğu 13.03.2025 tarihli keşifte mahkeme hakiminin gözleri önünde Şanlıurfa merkezde darp edilmiş, eylemi gerçekleştiren şahıslardan üçü ellerini kollarını sallaya sallaya serbest kalmıştır. Baromuzakayıtlı Av. Sabri Güngen, zorunlu müdafiilik kapsamında atandığı dosyada avukatlık görevini icra ederken Siverek Adliyesinde duruşma salonunun önünde 29.03.2025 tarihinde kolluk güçleri tarafından kameralar önünde darp edilmiş, darp eylemini gerçekleştiren kolluk güçlerinden gözaltına alınan dahi olmamıştır.Yine baromuzakayıtlı Av.Yılmaz Birden, gözaltında tutulan müvekkiliyle görüşmek isterken 01.04.2025 tarihinde Suruç'ta kolluk kuvvetlerinin toplu fiziksel saldırısına uğramış, başına aldığı darbeler sebebiyle kafasına çok sayıda dikiş atılmıştır. Eylemi gerçekleştiren kolluk personelleri tespit edildikleri halde savcılık aşamasında serbest bırakılmışlardır.
Bu meslektaşlarımız neden darpedildi? Tek bir sebebi var: görevlerini yaptıkları için.Meslektaşlarımız sadece Urfa’da değil ülkenin bir çok yerinde kolluğun işkenceye varan kötü muamelesi, mahkeme ve savcılıkların bu keyfiliğe duyarsızlığıyla, sessiz kalmasıyla ve bazen hukuksuzluğun desteklenmesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum cezasızlık politikası sebebiylemalesef sistematik bir hal almıştır.Avukatlık Kanununun 1. Maddesinde “Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” der. Bu ne demek biliyor musunuz? Yargılamadan avukatı çıkarırsanız ne insan hakları kalır, ne hukuk kalır ne de adalet. Avukatı çıkarırsanız yargılamadan; çocukları, kadınları koruyacak kimseyi bulamazsınız. Karakolların kuytu köşelerinde bir kısım kanun tanımazlar tarafından işkenceye uğratılan insanları koruyacak kimse bulamazsınızYargılamadan avukatı çıkarırsanız; haksız gözaltılara, tutuklamalara, OhalKHKlarına, kayyuma itiraz edecek kimseyi bulamazsınız.O yüzden diyoruz ki avukatların sesi kesilirse yurttaşların nefesi kesilir.
Avukatlar karanlık dehlizlerin ışığıdır arkadaşlar! Nerde bir hukuksuzluk varsa, insan hakları ihlali varsa avukatlar oradadır. Bizler cübbelerimizi üstatlarımızdan hukuku koruyacağımıza yemin ederek aldık. Bu cübbelerimizde düğme yoktur. Dolayısıyla baskıyla, korkutmayla, birkaç kişi bir araya gelerek avukat dövmekle, avukatları tutuklamakla faili meçhullerde öldürmekle bizi yıldıramazsınız. Bizler her türlü hukuksuzluğun karşısında olmaya devam edeceğiz. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın herkesin avukata ihtiyacı olacaktır. Avukatlar karakol kapılarında duruşma salonları önünde darp edeceğiniz insanlar değildir. Savunmaya yapılan her saldırıyı reddediyoruz.Avukatlar olarak toplumun önüne konan keyfilik darağacını reddediyoruz. Hukuksuzluk, kanunsuzluk zulmunü, işkence ve kötü muameleye göz yumulmasını reddediyoruz. Adalet varmış gibi davranılmasını reddediyoruz. Adalet istiyoruz diye haykırıyoruz. Bizler kimsenin lütfunu beklemiyoruz. Hukukun gereği olarak görevinin dışına çıkan zorbaların gerekli cezayı almasını istiyoruz.Evimiz olan adliyelerde, karakollarda özgür ve can güvenliği endişesi taşımadan işimizi yapmak istiyoruz. Bugün avukata kalkan el toplumun tamamını tehdit eder hale gelmiştir.Kamu kurumlarını, mahkemeleri ve savcılıkları hukuka uygun şekilde görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Avukatlara kapattığınız kapıların ardında adalet çıkmaz, avukat yoksa hukuk yoktur, avukat yoksa adalet yoktur. Mahkeme ve savcılıklardaki hukuksuzluklara, kolluk birimlerindeki işkence ve kötü muameleye susmamızı bekliyorsanız, unutmayın avukatlar dün de bugün de susmadı, yarın da susmayacak. Onurlu bir yaşam, adil bir düzen, sağlıklı bir hukuk ve demokrasi için mücadele etmeye devam edeceğiz.Hukuksuzluğu yapanlara ve bunlara göz yumanlara sesleniyoruz: Avukatlar temiz bir geçmiş ve onurlu bir gelecek devrediyor çocuklarına, peki ya siz, sabıkalı bir geçmiş ve utanç duyulacak bir yaşam dışında ne devrediyorsunuz yarınlara?”
Bu meslektaşlarımız neden darpedildi? Tek bir sebebi var: görevlerini yaptıkları için.Meslektaşlarımız sadece Urfa’da değil ülkenin bir çok yerinde kolluğun işkenceye varan kötü muamelesi, mahkeme ve savcılıkların bu keyfiliğe duyarsızlığıyla, sessiz kalmasıyla ve bazen hukuksuzluğun desteklenmesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum cezasızlık politikası sebebiylemalesef sistematik bir hal almıştır.Avukatlık Kanununun 1. Maddesinde “Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” der. Bu ne demek biliyor musunuz? Yargılamadan avukatı çıkarırsanız ne insan hakları kalır, ne hukuk kalır ne de adalet. Avukatı çıkarırsanız yargılamadan; çocukları, kadınları koruyacak kimseyi bulamazsınız. Karakolların kuytu köşelerinde bir kısım kanun tanımazlar tarafından işkenceye uğratılan insanları koruyacak kimse bulamazsınızYargılamadan avukatı çıkarırsanız; haksız gözaltılara, tutuklamalara, OhalKHKlarına, kayyuma itiraz edecek kimseyi bulamazsınız.O yüzden diyoruz ki avukatların sesi kesilirse yurttaşların nefesi kesilir.
Avukatlar karanlık dehlizlerin ışığıdır arkadaşlar! Nerde bir hukuksuzluk varsa, insan hakları ihlali varsa avukatlar oradadır. Bizler cübbelerimizi üstatlarımızdan hukuku koruyacağımıza yemin ederek aldık. Bu cübbelerimizde düğme yoktur. Dolayısıyla baskıyla, korkutmayla, birkaç kişi bir araya gelerek avukat dövmekle, avukatları tutuklamakla faili meçhullerde öldürmekle bizi yıldıramazsınız. Bizler her türlü hukuksuzluğun karşısında olmaya devam edeceğiz. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın herkesin avukata ihtiyacı olacaktır. Avukatlar karakol kapılarında duruşma salonları önünde darp edeceğiniz insanlar değildir. Savunmaya yapılan her saldırıyı reddediyoruz.Avukatlar olarak toplumun önüne konan keyfilik darağacını reddediyoruz. Hukuksuzluk, kanunsuzluk zulmunü, işkence ve kötü muameleye göz yumulmasını reddediyoruz. Adalet varmış gibi davranılmasını reddediyoruz. Adalet istiyoruz diye haykırıyoruz. Bizler kimsenin lütfunu beklemiyoruz. Hukukun gereği olarak görevinin dışına çıkan zorbaların gerekli cezayı almasını istiyoruz.Evimiz olan adliyelerde, karakollarda özgür ve can güvenliği endişesi taşımadan işimizi yapmak istiyoruz. Bugün avukata kalkan el toplumun tamamını tehdit eder hale gelmiştir.Kamu kurumlarını, mahkemeleri ve savcılıkları hukuka uygun şekilde görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Avukatlara kapattığınız kapıların ardında adalet çıkmaz, avukat yoksa hukuk yoktur, avukat yoksa adalet yoktur. Mahkeme ve savcılıklardaki hukuksuzluklara, kolluk birimlerindeki işkence ve kötü muameleye susmamızı bekliyorsanız, unutmayın avukatlar dün de bugün de susmadı, yarın da susmayacak. Onurlu bir yaşam, adil bir düzen, sağlıklı bir hukuk ve demokrasi için mücadele etmeye devam edeceğiz.Hukuksuzluğu yapanlara ve bunlara göz yumanlara sesleniyoruz: Avukatlar temiz bir geçmiş ve onurlu bir gelecek devrediyor çocuklarına, peki ya siz, sabıkalı bir geçmiş ve utanç duyulacak bir yaşam dışında ne devrediyorsunuz yarınlara?”