Urfa’da birçok kişinin şikâyet konusudur kilo almak!
Her fırsatta bu sitemini dile getiren ancak yemeklerle arasına mesafe koyamayanlar, kilo vermek için de bir girişimde bulunmaktan imtina ederler.
Çoğu zaman gerek arkadaş toplantılarında gerekse aile buluşmalarında en ağır yemeklerin ana damga vurduğu bir ortamda kilo almamak mümkün mü?
Urfa’nın yemek kültüründe yağlı etlerle hazırlanan en ağır yemek, kebap ve tatlıların midede cirit attığı göz önünde bulundurulduğunda vücutta biriken yağların yürüyüş ya da spor yapılarak efor sarf etmek suretiyle bertaraf edilmesi gerekir ki; Urfalı buna pek alışık değildir, üstüne üstlük gecenin ilerleyen saatlerinde yoğrulan Çiğköfteler kiloları koruma altına alır.
Hayat yormaya, Urfalı vurmaya devam eder; bakalım şiirimiz ne der:
URFALI NİYE KİLO ALIR?
Sabahleyin vurur tepsi tavaya
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?
Akşam olur doymaz dolma, sarmaya
Sonra der ki: Niye kilo aliyam!
Öğlen olur gene sofrayı kurar
Yağlı yerken ayranını yudumlar.
Kemikten sıyrılır etlerle butlar
Sonra der ki: Niye kilo aliyam!
Akşam vakti tepsi verir fırına
Köfte yapıp cacık katar yanına.
Köpük yoksa laf eder ayranına
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?
TV izler önünde çerez, çörek
Üstüne de baklavayla az börek.
Demli çayı yudumlar üfleyerek
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?
Konu komşu toplanırlar maile
İkindi de vurup Kek’e çay ile.
Boğaz için bir şey etmez gaile
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?
Cuma günü gidip uğrar kasaba
Helva için peyniri doğrar kaba.
Bağ evinde vurur helva, kebaba
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?
Urfalı bu, su içse de yarıyor
Bu gidişle zayıflamak epey zor.
Yürüyüşü her durumda görür hor
Sonra der ki: Niye kilo aliyam?