Uyuşturucu madde kullanımı ve satışı son yılların zirvesine yerleşirken hemen her köşe başında dilenen madde bağımlısı bir genç görmek mümkün. Gündüz dilenen ve gece de bu para ile madde alan gençler, sokak başlarında, metruk evlerde ve inşaat köşelerinde acı çekmeye mahkum hale geldi.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa sokaklarında gezerken gözüme bir genç ilişti. Yaşı 16 – 18 bandında bir genç.
Dileniyordu…
Üstüne başına ve hareketlerine bakılırsa; o da madde tuzağına düşen taze bir fidandı ve adeta inliyordu. Fotoğrafını çektim. Paylaşmak istedim ama içim el vermedi…
İçimden geçirdim; ‘fotoğrafın dili olsaydı, ne derdi acaba’ diye…
Evet fotoğrafın dili olsaydı da konuşsaydı. İnsanlığın geleceği para ve uyuşturucu baronlarının insafına bırakıldı.
Para ve uyuşturucu baronları dururken bir kaç çapulcuyu yakalayarak hapsetmek çözüm olmuyor!
Mesele bu baronların yakalanması ve asılması meselesidir.
Nerede kiminle ne şekilde bir irtibatları var, bilmiyorum ama bu alçakların en ağır cezalandırma biçimi olan idam ile cezalandırılmaları ve gençliğimizin kurtarılması farzdır...
Ocaklar sönmeye, anneler ağlamaya devam ediyorken bu baronların elini kolunu sallayarak para hesaplarını kabartması hükümet ve devlet açısından hem büyük bir utanç hem de acizliktir...
Bu acizlik ve utancın birleşmesi fotoğraftaki gibi binlerce hatta yüzbinlerce gencin inleyerek, hayal görerek, halüsinasyonlar görerek ölmesine ya da delirmesine neden oluyor!
Hızlı ve etkin bir mücadele ile bu tehlikenin bertaraf edilmesi gerekiyor... Pasif mücadele virüsün her geçen gün daha da yayılmasına ve gençleri sarmasına neden oluyor.
Bu alanda yetkili kurumlar el birliği ile işin içerisine vatandaşı da katarak bu sorunun hakkından gelmelidir.
Buradan uyarıyorum; ailelerin artık sabrı kalmadı!
İnsanlar kendi başlarının çaresine bakma yoluna gitti gidiyor ki bunun sonucu da kaostur!...
Hatırlasanız Ceylanpınar'da evladını baronların elinden kurtarmaya çalışan bir baba darp edildiği haberleri her tarafı süsledi...
Sonuç ne oldu? koca bir hiç!
Aileler çocuklarını gençlerine sahip çıkmalı ve uyuşturucu baronların insafına bırakmamalıdır. Her türlü mücadeleyi vermelidir. Örneğin çevreden utanmak yerine çocuğuna sahip çıkıp gerek emniyet gerek jandarma gerekse de basın ve STK’lar ile irtibata geçip mücadelesini vermelidir.
Her türlü mücadele bu ailelerin hakkıdır!