Siverek’in Mezra Mahallesi’nde bulunan Bazalt Sütunları… Dünyada nadir görülen, binlerce yıllık bir doğa mucizesi. Jeoloji kitaplarında örnek gösterilen, turizm açısından bulunmaz bir değer. Ama ne yazık ki bizim elimizde kaderine terk edilmiş durumda.
Yol yapım çalışmaları sırasında bu eşsiz oluşuma zarar veriliyor. Haber alınır alınmaz “ivedi tedbir” olarak ne yapılıyor dersiniz? Koca koca makamlar, bütçeler, kurumlar devreye giriyor ve çözüm buluyorlar: Bir tabela!
Evet, yanlış okumuyorsunuz. Bu ülkenin bürokrasisi, bu ülkenin idaresi, bu ülkenin yerel yöneticileri bir dünya mirasını korumak için akıl edebildikleri tek şeyi yapıyor: Bir uyarı tabelası dikmek.
Ve sonuç? O tabela da kırılıyor. Kırılan tabelayı yetkililer gelip yenilemiyor. Vatandaş kendi imkânıyla naylon ile bağlıyor. İşte Şanlıurfa’da doğal mirasa, turizm değerlerine ve tarihe verilen kıymetin özeti budur!
Bugün yetkililer çıkıp “koruma altına aldık” diyorlar. Hangi koruma? Ne güvenlik var, ne proje, ne denetim. O sütunların çevresinde tek bir görevli yok. Tek bir bilimsel çalışma yok. Tek bir turizm yatırımı yok. Ama bol bol açıklama var, bol bol “proje” masalı var.
Yıllardır her alanda maalesef aynı masalları dinliyoruz. “Nitelikli tabiat alanı olacak, turizme kazandırılacak” sözleri havada uçuşuyor. Ama sahaya indiğinizde gördüğünüz tek şey, naylonla bağlanmış bir tabela!
Bu umursamazlık sadece doğaya ihanet değil, aynı zamanda halka da ihanettir. Çünkü Siverek’in, Şanlıurfa’nın, bu bölgenin kalkınması için turizm en büyük fırsattır. Dünyanın dört bir yanından insanları buraya çekebilecek bir değeri bile koruyamıyorsak, hangi kalkınmadan, hangi gelecekten söz edeceğiz?
Yol yaparken doğal mirası yok etmek, sonra da “koruyoruz” diye tabela dikmek devlet ciddiyetine yakışmaz. Bu bir ayıptır. Bu, yöneticilerin vizyonsuzluğunun belgesidir.
Buradan açıkça soruyorum:
- Bu şehrin yöneticileri gerçekten bu değere sahip çıkmak istiyor mu, istemiyor mu?
- Bir tabela dikmek sizin gözünüzde “koruma” mıdır?
- Etrafındakiçer çöp neden temizlenmiyor?
- Etrafı neden hala şantiye alanı?
- Yolu yönü değişecek mi yoksa olduğu yerden mi geçirilecek?
- Bu sütunlar yok olursa bunun vebalini kim ödeyecek?
Artık kimse lafla oyalanmak istemiyor. Halk sonuç istiyor, somut adım istiyor. Çitlerle çevrilmiş, güvenliği sağlanmış, bilim insanlarının rehberliğinde korunan ve turizme açılan bir alan istiyor. Bunun adı proje olur, hizmet olur. Ama naylonla bağlanmış bir tabela asla!
Siverek’in simgesi olabilecek Bazalt Sütunları, bu ülkenin yüz akı olması gerekirken, bugün utanç vesilesine dönüşmüş durumda. Eğer bu ilgisizlik devam ederse, yarın çok geç olacak. O zaman da kimse “biz korumaya çalıştık” masalına inanmayacak.
Bu ayıp sizin, bu utanç sizin.



















