Bir iktidar ne kadar güçlü olursa olsun kendisini tetikleyecek bir muhalefet olmadığı sürece pek fazla yol almaz ve böyle bir beklenti içine girmek de yanlış olur.
Yöneten ile yönetilen arasındaki hukuku korumak adına yönetilenin avukatıdır muhalefet.
Yönetilenin hakkını hukukunu korumak da bu avukatların temel görevidir.
Yerelde yönetilen insanların eşit şekilde ve yeteri düzeyde hizmet alabilmesi için iktidarı sürekli yargılaması gereken muhalefet gerçek bir şekilde avukatlık yaparsa yönetme hakkına sahip olma şansı da artar.
Bu şansı elde etmek için muhalefet etkin bir şekilde çalışarak yer edinir ancak özellikle Şanlıurfa gibi illerde bu çaba ne yazık ki görülmüyor.
Şanlıurfa avukat hakkını kullanamayan bir mahkûm gibi hizmette ayrımcılığa ve diğer illerin gerisinde bırakılmaya esir edilmesine rağmen kendine güvenmeyen bir muhalefet ile de sınav veriyor.
Son birkaç ay öncesine kadar özellikle Şanlıurfa’da vekili bulunan muhalefet partileri maalesef etkisiz eleman gibiydi. Yönetenler tarafından yapılan yanlışların altına sessiz kalarak ya da cılız bir sesle imza atıyor.
Bundandır ki her zaman dillendirdiğimiz temel sorunlardan olan, Eğitim, sağlık, enerji, işsizlik gibi sorunlar devam ediyor ve can yakıyor.
Ancak son zamanlarda yeni partilerin kurulması ve Şanlıurfa siyasetinde aktif hale gelmeleri eski partileri de harekete geçirmeye başladı. Öyle harekete geçirdi dediğime bakmayın ancak bir iki tweet atıyorlar.
Hem yöneten hem de muhalefet açısından bir fırsat olan yeni partilerin oluşturduğu hava Şanlıurfa için daha fazla hizmete çevrilmelidir. Bu, birbirini körü körüne eleştirmek ve karalamaktan ziyade kent için hizmet yarışına dönmelidir.
Bu noktada şimdilik Şanlıurfa’nın muhalefet sorunu çözüldü gibi ancak hala istenen noktada değil.
İşin istenen noktaya gelmesi için muhalefet olarak gerek ülkede gerekse de kentte yönetenden sonra çoğunluğu elinde bulunduran muhalefetin etkin bir şekilde çalışması gerekiyor ancak bunu da şu anda görmek zor gibi görünüyor.