Yıllardır aynı senaryo: Borç, belirsizlik, sahipsizlik… Şanlıurfaspor’u şahsi şöhret, siyasi basamak ve reklam aracı haline getiren zihniyet, kulübü adeta tüketti. Artık bu kulüp dilencilikten kurtarılmalı ve profesyonel, kurumsal bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Yıllardır aynı manzara, aynı döngü…
Şanlıurfaspor denildiğinde akla gelen ilk şey futbol değil; borçlar, istikrarsızlık, yönetim krizleri ve sürekli destek çağrıları... Oysa bu kulüp sadece bir takım değil, binlerce Urfalının ortak tutkusu, umudu ve kimliğidir.
Ancak bu değer yıllardır bazı çevreler tarafından siyasi hesaplara, şahsi reklam kampanyalarına ve dönemsel imaj çalışmalarına malzeme yapılmaktan kurtulamadı. Her sezon başında veya ekonomik kriz anlarında aynı senaryo devreye giriyor: "Şehir sahip çıksın", "kurumlardan destek bekleniyor" gibi söylemlerle kamuoyuna yüklenen mesajlar, çözüm değil sorunun ta kendisi hâline geliyor.
Daha vahimi ise şu: Kulübün içine düştüğü durum kullanılarak destek vermeyen kurumlara karşı hedef gösterici açıklamalar yapılması. Bu, açıkça şantaj kokan, etik dışı bir tutumdur. Şanlıurfaspor bir araç değil, bir değerdir. Bu değeri baskı unsuru hâline getirmek, kulübe yapılan en büyük haksızlıktır.
Birileri çıkıyor, şehir sevdalısı gibi pozlar veriyor, tribünlere oynuyor, siyaseten puan topluyor. Ancak sıra sorumluluğa ve çözüme geldiğinde herkes üç adım geri duruyor. Bu zihniyetle Şanlıurfaspor’un geleceği konuşulamaz bile.
Bugün ekonomik kriz elbette büyük. Ama asıl kriz, güven krizidir. Şanlıurfaspor artık sadece borçla değil, itibar kaybıyla da mücadele ediyor. Taraftarın inancı azalmış, şehrin heyecanı sönmüş durumda.
Peki çözüm ne?
- Bu kulüp dilenci pozisyonundan çıkarılmalı.
- Siyaset, kapısından içeri alınmamalı.
- Şanlıurfaspor, bir reklam panosu olmaktan kurtarılmalı.
- Ve liyakate dayalı, işin ehli, gerçek sporseverler yönetime gelmeli.
Ama en önemlisi:
Şanlıurfaspor artık kurumsal bir yapıya kavuşmalı ve profesyonelce yönetilmelidir.
Bu kulüp, günübirlik çözümlerle, eş-dost ilişkileriyle ya da siyasi bağlantılarla yönetilemez.
Kalıcı başarı istiyorsak, futbolun evrensel doğrularına uymak zorundayız.
Gelir-gider dengesinden, altyapı organizasyonuna; şeffaf mali yapısından, sportif direktörlük sistemine kadar her şeyin modernize edilmesi gerekiyor.
Şanlıurfaspor kendi ayakları üzerinde durmalı, marka değerini artırmalı, bağımsız ve sürdürülebilir bir yapıya geçmelidir. Aksi halde yaşanan her yeni kriz, bir öncekinin daha ağır bir versiyonu olacak.
Unutmayalım:
Şanlıurfaspor ya profesyonelleşecek ya da kaybolacak.
Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur.