Evrenin varlığından bu yana bilimin ve bilim adamlarının değişik yorum ve farklı tarihlendirmeleri olsa bile ilanihaye en az 5 milyar yıllık bir zaman dilimi geçmiş ve bu zaman diliminin içinde yaşayan insan efsanesinin de (toplu olarak ) ilkelde olsa yaşama adaptasyonu yine tespit edilebilen veri ve kaynaklara göre 300.000 yılı bulan bir süreç ve bu sürecin içinde de hemen yanı başımızda avcı toplayıcı ve toplu olarak yaşayan ibadet ve yardımlaşma savaş, sulh yaşamlarının kanıtları ile birlikte var olduğu Mezopotamya ve Bereketli hilal coğrafyası ve anıtsal göbekli tepe namı diğer Örencik yaşam alanı yani hali hazırda yaşamın devam ettiği yerleşim yeri…
İşte bu kısa tarihlendirmelerden sonra İnsanlar arasında baş gösteren egemen olma duygusu, Tanrı insan, Tanrı köle kavramları, zamanın şartlarına göre parasal diğer toplumlara, halklara inançlılara hâkimiyet kurma egemenlikleri altına alma ve bu uğurda egemen olan gerek dinsel sınıflar gerekse parasal yani kapital sınıf diğer sınıfları katlederken hep ya Tanrının adı ile ya da paranın kirli ama tatlı yüzü ile anarak kullanarak katlediyor ve egemen oluyorlar, işte bu kirli düzen insanların canlı ve ortak yaşamlarında yazının ve konuşma dilinin varlığı ve ticaret dili olması ayrıca Dinsel baskınlık başladığından bu yana yani takribi 8-10 bin yıllık süredir var olmaya devam etmekte ve halende aynı çark değişik farklılıklar göstererek ama aynı amaca ( paraya ) hizmet ederek devam etmektedir.
Bunun yanında bir o kadar zaman dilimi içinde de karşılarında yani zalimin karşısında Mazlumun yanında olan günümüz tabiri ile Sosyalist, sosyal demokrat, gerçekçi ve dürüst samimi inanır ve bunun yanında her dönemde aşağılanan horlanan dışlanan hatta kullanılan fakat asla kendisi olmaktan vaz geçmeyen tüm satılmışlıklarına, tüm tecrit edilmelerine tüm Jenosit uygulamaları ile karşı karşıya olmalarına rağmen Halk her zaman vardı ve halende bu bozuk düzen içinde sağlam kalma mücadelesi içinde var olacaklardır.
Hemen hemen hepimiz duymuşuz yaşamışızdır. Bu halka galiz ağza alınmayacak küfürlerinde bini bir paradır.
"İYİSINİZ, DOSDOĞRUSUNUZ SAĞLAMSINIZ, ELİNİZE DİLİNİZE KARAKTERİNİZE DOSTLUĞUNUZA KİMSE SU DÖKEMEZ, AMMA SOLCUSUNUZ, KOMUNİSTSİNİZ vs vs… " gibi o kadar methiyeden sonra aşağılama karalama ve en ufak bir tahrikte onlarca yıl birlikte yiyip içtiğiniz komşunuz tarafından saldırıya uğrama ya da en azından ihbar edilmeye maruz kalmayı yaşamış ve duymuşuz..
Mesele Bozuk düzende sağlam çark olabilmektir.
Evet, çok zor fakat imkânsız değil, bu sağlam kalmayı becermek Kürt, Türk, Arap olmakla da ilgisi yok, olmasa da, onurla ve gururla söyleyebilirim-iz bu sağlam duruşu insan olma felsefesinin özünde olduğu için kendine yaşam şiarı edindiği için daha rahat kabulleniyor.
Tarihten bu yana dosdoğru olan halklar hiçbir zaman Emreden baş kesen insan yakan Devlet sahibi olmadılar, Olamadılar, Olamazlarda ama imrenilen, ibretle izlenen ve bir o kadarda kâfir, zındık ilan edilen halklardır.
Dönelim günümüze, bozuk düzende sağlam kalabilmenin yolu erdemli olmak, Bilinçli olmak, ayrımsız olmak, kendinden başka dil, din inanç ve felsefeyi RED VE İNKAR etmemek, yaşamın ve varlığın senin olduğu kadar Yek diğerlerinin de hakkı olduğunu bilip kabullenmek, ve zalimlik kim yada kimlerden gelirse gelsin karşısında yani mazlumdan yana olmaktan geçer, bunun adı,Türk olur,Türkmen olur, Kürt olur, Arap olur, Alman, İngiliz Fransız yada Yahudi, Hristiyan, İslam, Alevi, Ezidi, Zerdüşt ateist vb.. kim yada kimler olursa olsun Haklının yanında olmaktır.
Evet, gayet iyi biliyorum ve farkındayım bu yaşadığınız (mız ): çağda bunu düşünmek yapmak ÜTOPYA olabilir ama asla imkânsız değildir.
Yeter ki BEN DE İNSANIM, Benim ne kadar ,yaşamaya inanmaya hakkım varsa Dşğerlerinin de var, demeyi bilmek ve şiar üzerinde dimdik durmaktan geçer…
Ne mutlu İNSAN OLABİLENE, NE MUTLU ZALİMİN KARŞISINDA MAZLUMUN YANINDA OLANLARA.
Aşk ile