Yaşamın, doğanın, Canlının her anı bir umutla başlar, bir umutsuzluk olmasın diye ha bire umudunu canlı tutar, enerjisini hep o yöne harcar, olası engelleme ya da olumsuzluklar için elinden çare gelenler çareler üretir gelmeyenler, sessizce veya sosyal medya sayfalarından içten içe dualarını içten ve samimi duygularını yöneltirler-ki umutlar sönmesin umuda ket vurulmasın diye.
Ülkenin diğer tüm vatandaşları gibi bizlerde yüreğimizle gönlümüzle en içten ve samimi duygularımızla Analar ağlamasın, yuvalar yıkılmasın, kimsenin namusu peymal olmasın, herkes ama herkes, Anayasal eşitlik ve özgürlük hakkını kağıt üzerinde değil fiiliyatta kazansın, kullansın umudumuzu sürekli canlı tutmakta ve bu minval üzere gerek sosyal mecralarda gerekse arkadaş sohbetlerinde hep dile getiriyor ve enerjimizi bu yöne kanalize ediyoruz ve unudumuz bir an önce Sonuç bulması ve gerek Devlet yetkililerinin insani vicdani ve toplumun tüm katmanlarını memnun edebilecek (herkesin memnuniyeti na mümkün ) bir adımlar silsilesi ile bu işi rayına oturtup sonuca götürme gayreti çabası ve başarısı içinde olurlar.. umudundayı-z-ım.
Hiç bir şey sonsuz olmadığı gibi hiçbir yanlış tavır davranış ve fiilde yanlışından dönmez diye bir nihai kararda yoktur.
İşte bu gerçekler dikkate alınarak, toplumun ülkenin kanayan yarası nereden baksanız 50 yıla varan zaman dilimi içerisinde terörle mücadele adına verilen canlar, ödenen bedeller, ekonomik ve sosyal yaralar ve bununla birlikte ülke ekonomisinin takribi yarısına tekabül edecek silah, savaş malzemeleri ve diğer sair ekipmanlara ödenen 50 yıllık kapital ve ülkemiz içine düştüğü-düşürüldüğü kardeş, komşu, arkadaş, vatandaş, asker, polis, sivil vatandaş kanları canları ve yok olan yok edilen umutlar....
İşte bu yeniden yeşertilmeye çalışılan ve herkesin canla başla beklediği uzatılan zeytin dalının kırılmadan yapraklarını dökmeden Ahmet'in, Mehmet’in çıkarı uğruna değil Halkın huzuru, barışı ve birlikteliği uğruna amacına erer, sonuçlar peyder pey alınır, ülke gerçekliği kendiliğinden ortama dökülür ve hızlı kazanımlar ile O uzatılan Zeytin dalı yani Barış ve Birlikte yaşam umudu yeşertilir, çınarlara ormanlara dönüştürülür, el ele halaylar çekilir, Horonlar tepilir, kucaklaşılır, bir daha analar ağlamaz yuvalar yıkılmaz umudumuz hep canlı kalır hep haktan halktan yana kalır, aklı selim dimağlar sukut eder, geçmiş acılar, yaşanmış perişanlıklar geçmişin kara lekesi üzerine beyaz bir sayfa açılır ve yaşam bu ahval üzerine yürütülür.
Tabi ki her süreçte aynı hız, aynı tempo ve hep olumlu nihai kararlar hareketler beklemek birazda ütopya olur. Eksikte olsa, yarında olsa, her istenilen kazanımlar elde edilemezse bile En kötü Barışın en iyi Savaşlardan evla olduğu gerçeği hep dimağlarımızda olarak, bizlerden sonraki nesillerimiz mirasçılarımızın güzel bir ülkede güzel ve barış içinde kimsenin kimseyi red ve öteki etmediği, dışlamadığı, dili den ırkından inancıdan ötürü katletmediği, ettirmediği bir gelecek özgür yarınlar umudu ile Umudumuzu yarınlara değil Barış hemen şimdi şiarına yükleyerek. Canlı ve taptaze olarak sonuç almayı bekliyoruz.
Bu durumda herkes kendi gerçeğini bilerek görerek elini taşın altına sokmaktan imtina etmeyecektir...
Aşk ile