Her toplumun kendine has ahlaki yapısı ve etik değerleri vardır uyulması gereken. Bizler bunu yerine getirmek zorundayız. Çünkü beklenti bu yönde.
Ama şu an toplum yapımızdaki çözülme, yerine getirilen bu davranışları kahramanca bir hareketmiş gibi görmemize neden oluyor.
Yerde para gören biri bunu sahibine teslim ediyorsa: “Helal olsun, alıp kaçmadı” diye yorumlarda bulunuyoruz.
Sırada bekleyip işlemlerini halleden insanları görünce: “Vay be! Kimse öne geçmek için araya kaynak yapmıyor, ne kadar da medeni” diyoruz.
Şiddete uğrayan birine yardım edilince medyada kahraman oluveriyor.
Öyle bir hale geldik ki, olması gibi davranıldığında olağanüstü şeylermiş gibi algılıyoruz.
Neden öyle oldu?
Bunun çeşitli nedenleri var, ama en önemlilerinden biri kabul görmeyen ahlaki davranışların insanlar tarafından normalleştirilmesidir. Hak kavramını ihlal eden birine verilmeyen bir tepki haksızlığı olağanlaştırdı mesela.
Etik olmayan davranışlar sıradanlaştırıldı ve kanıksanmaya başlandı
İlişkiler çıkara dönüştüğü için yapılan her davranışın karşılığı beklenildi. Hatta şu an biri bir iyilik yapmaya kalksa o kadar çok dillendiriyor ki, bunu kendisini yüceltmek için kullanıyor.
Çözümü nedir diye sorabilirsiniz. Çözümü yine bizde.
Bir kişi ne yapabilir ki? psikolojisinden sıyrılıp “bir kişi dünyayı değiştirebilir” algısını değiştirmeliyiz.
Dünyayı değiştirmek istiyorsak buna öncelikle kendimizden başlamalıyız.