Sosyal medya platformlarından birinde gezinirken önerilen bir sayfa karşıma çıktı. Başlık şuydu: “Siz isteyin, ücretsiz İncil’i kapınıza gönderelim.” Başvuru formunu doldurdum, bir hafta içerisinde talep ettiğim İncil adresime geldi.
Sonrasında mail gönderilmişti. “Okuduktan sonra sormak istediğiniz soru varsa gelelim yanınıza sorun” diye. Gönderen kişi başka bir şehirdeydi. Birkaç tane daha kitap talep ettim, gönderdiler. “İstediğiniz kadar göndeririz” dediler.
Halkımın “gavur” diye nitelediği insanlar öğretilerini anlatmak ve yaymak için böyle bir çalışma yoluna gitmişler. Ama ülkemde kutsal kitap halen para ile satılıyor. En güzel yazılan Kuran-ı Kerim’lerin fiyatları yarışıyor. Dini kitaplar ise zaten pahalı.
Soruları sormak istediğimiz kimi hocalar amacı dışında hareketler icra ediyor. Kimileri de kendi görüşüne göre açıklıyor.
Yüzde 90’ı Müslüman olan bir ülkeyiz, ama Kuran tefsirini okuma oranı çok düşük. Kuran’ı anlamını bilmeden okuyup geçiyoruz. ‘Ne anlatıyor bize’ sorusu hakkında bir fikrimiz yok. Gençleri anlayamadıkları öğretileri uygulamamakla suçluyor bir kesim.
Bu konuda insanları suçlamamak gerek. Okuma, okutma ve okumaya teşvik adına faaliyetler yetersiz çünkü.
Sorgulanması gereken şey gençler değil burada, kutsal olan bir kitabın halen meta olarak görülmesi ve ticari değer taşıması. Bu noktayı netleştirince diğer sorunları da netleştireceğiz.