Mevcut virüs önlemleri doğrultusunda maske takmamız istendi. Bu durum en fazla kadınların hoşuna gitti.
Neden mi?
Maske yüzün yarısını kapattığı için makyaj yapma derdi olmadı. Komik gelebilir ama ciddi anlamda böyleydi. Her şakanın altında yatan bir gerçek vardır derler. Maskelerin altında da yatan bir gerçek vardı.
Sosyal hayatta da aslında maskeler kullanıyoruz biliyor musunuz? Kullanmayan bir tane bile insan yoktur neredeyse. Hatta bir maske değil birden fazla kullanıyoruz. Hatta ve hatta kişiye göre değişen maskelerimiz bile var.
Bunlar görünmeyenlerden…
Çok kıskanç bir insansınız ama sevdiğiniz insanı kaybetmemek için anlayışlıymış gibi davranırsınız, bir ortama girersiniz ayak uydurmak için onlar gibi davranırsınız, mutsuzsunuz kendi içinizde, dışarıya gülücükler saçarsınız…
Bu gibi örnekler kişiden kişiye değiştiği için sayısızca. Dünyada kaç milyar insan varsa o kadar da sosyal maske var ve bunları kullanmaya iten milyarlarca neden var.
Sosyalleşmenin gereği
Evet, hepimiz yapıyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu maskeleri bilinçli olarak takmıyoruz. Bunu da belirteyim. Bizler insan olmanın gereği olarak bir gruba, bir topluma ait hissetmek isteriz kendimizi.
Dışlanmamak, hor görülmemek, sevilmek ve yalnız kalmamak için istemediğimiz davranışlarda bulunuyor ve kendimizi olmadığımız bir şekilde göstermeye çalışıyoruz.
“Gerçek kişiliğimi karşı tarafa gösterdiğimde ötekileştirilirim” düşüncesi yeni kişilik tipleri ortaya çıkardı.
Özellikle her şeyin dakikalar içerisinde değiştiği bu çağda biz insanlar bir hiper gerçeklik ürettik. Buna göre oluşturulan sanal dünya ve sanal kimlik gerçek dünya ve gerçek kimliğin yerini aldı. Orada “mutluluk yanılsamasına” kapıldık.
Daha fazla yer edinmek, sevilmek ve değer görme duygusu, hayatın her alanında olacaktır muhakkak. Bu durum, gelecekte de sosyal maskeler üretmemize ve bunları kullanmamıza neden olacaktır.
Asıl olan ve de kaçınılmaz gerçek ise budur…