Türkiye’deki anne baba profiline baktığımızda çoğunlukla fedakar, korumacı rollerle karşılaşırız.
Kazançlarını çocuklarının geleceği adına ev, araba veya tarla almaya ve bunu “miras” adı altında çocuğa vadetmeye çalışan ebeveyn profili…
Bir anne-babaya en son ne zaman birlikte tatil çıktınız diye sorduğumuzda muhtemelen net bir yanıt alamazsınız. Çünkü bütün planlar çocuklar üzerine yapıldığı için kendileri ile ilgili bir planları bulunmuyor.
Daha iyi bir gelecek vadetme adı altında çocuğu da aslında rahata alıştırıyorlar. Bir nevi “geleceğin bizim garantimizde” diyerek bunu kendilerine verilmiş bir ödev, çocuklar da anne babadan kalacak terekeyi bir hak olarak görüyor. Fazla bir miras yoksa bunu ebeveynlerinin fakirliğine ve yetersizliklerine bağlıyorlar.
Elbette ki çocukları için hiçbir şey yapmasınlar demiyorum, ama kendilerini bu düşünceye adamışlık da kendi hayatlarını yaşayamamalarına neden oluyor.
Birikim yapan anne babalar kendi hayatlarını yaşamayıp erteledikleri için “biriken” hayat borçlarını ödeyemiyorlar.
Kendisini çocuklarına adanmış ebeveyn profilinden biraz olsun çıkıp kendisi için çalışan ve kendisi için harcayan bir profile sahip olunca hem kendileri adına hem de çocukları adına daha iyi bir yaklaşım olacaktır muhakkak.