Mahremiyet eğitimi, çocuğun kendi bedenini tanıması, sınırlarını fark etmesi ve kendini korumayı öğrenmesi açısından son derece önemli bir konudur. Okul öncesi dönem (3-6 yaş), çocukların benlik algısının oluştuğu, beden farkındalıklarının geliştiği bir süreçtir. Bu nedenle mahremiyet eğitimi, erken yaşta başlamalı ve çocuğun anlayabileceği bir dille verilmelidir.
Mahremiyet Eğitiminin Amacı
- Çocuğun bedeninin kendisine ait olduğunu öğretmek,
- “İzin alma” ve “hayır diyebilme” bilincini kazandırmak,
- Güvenli ve güvensiz dokunuşları ayırt etmesini sağlamak,
- Kendisini tehdit eden durumlarda yardım isteyebilme becerisi geliştirmek.
Nasıl Verilmelidir?
- Mahremiyet eğitimi, korku ya da utançla değil; sevgi, saygı ve güven temeliyle verilmelidir.
- Çocuklara özel bölgelerin isimleri doğru kelimelerle öğretilmelidir (örneğin “orası” yerine anatomik adlarıyla).
- “Bedenin sana ait” mesajı sık sık vurgulanmalı, kimsenin izin almadan dokunamayacağı açıklanmalıdır.
- Anne-baba ve öğretmenler, çocuğun özel alanına saygı göstermeli; soyunma, tuvalet gibi durumlarda mahremiyetine özen göstermelidir.
- Hikâyeler, kuklalar ve görseller gibi yaşa uygun araçlar kullanılabilir.
Öğretmenin Rolü
Okul öncesi öğretmenleri, çocukların sosyal ve duygusal gelişiminde büyük bir rol oynar. Öğretmen, çocuğun sınır koyma davranışlarını desteklemeli, beden güvenliğiyle ilgili konuşmalarda yargılayıcı olmamalı ve gerektiğinde rehberlik servisiyle iş birliği yapmalıdır.
Unutulmaması Gerekenler
Mahremiyet eğitimi bir “tek seferlik” konu değildir; günlük yaşamın doğal akışı içinde, sevgi ve saygı çerçevesinde sürekli desteklenmelidir.
Bu eğitim, çocuklara yalnızca kendilerini korumayı değil, başkalarının sınırlarına da saygı duymayı öğretir.



















