Şanlıurfa'da sağlık sorunlarıyla ilgili açıklama

TAKİP ET

Şanlıurfa Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, kentteki sağlık sorunlarıyla ilgili açıklama yaptı.

Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan ortak açıklamada, sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.

Grup adına konuşan Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, kalabalığı koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden sağlıkçılar için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.

Saygı duruşunun ardından kalabalık adına konuşan Yüksekyayla, “Bugüne kadar ülkemizde 2,8 milyonu bulan kişi hastalanmış, ölüm sayısı resmi rakamlarla dahi 30 bine ulaşmıştır. Yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisi ile dünyadaki en yüksek kayıp rakamlarına ulaştık.  Hepsini bugün saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz” dedi.

Yüksekyayla, şu ifadelere yer verdi: “Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir. Bunun sonuçları ne yazık ki hepimize tüm toplum olarak yeni bir pandemi artışı olarak yansıyacak, bu durum ise yeni hastalanma ve ölüm oranlarını da beraberinde getirecektir.

Buradan Sağlık Bakanlığına çağrımızı yineliyoruz. Bugün yapılması gereken kamusal ve toplumcu bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların, esnafın yaşamlarının ve sağlıklarını olumsuz etkilenmesini engelleyecek kararlar ve destekler alınmasıdır. Toplumsal hareketliliğe ve iller arası geçişlere, illere göre varyant virüs analizi yapılıp yeterli test ile uygun izolasyon önlemleri alınarak epidemiyoloji bilimi ışığında düzenleme getirilmeli, aşı doz ve hız oranı arttırılarak toplumsal bağışıklık hızla sağlanmalıdır. 

Tıp eğitimi başta olmak üzere eğitimi niteliksizleştirenlere; yanlış politikalar sonucunda toplum sağlığını bozanlara, bir avuç yandaşı zenginleştirirken, derinleşen ekonomik krizin bedelini sağlık çalışanlarına ve topluma ödetenlere; demokrasinin en temel değeri olan ifade özgürlüğünü, hukukun üstünlüğünü yok sayan anlayışa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Toplumsal sorunlar da dahil hastalıklara neden olan bütün etkenlerle mücadele ederken, dün olduğu gibi bugün de hakikatin ve bilimin ışığında, korkmadan, hekimlik değerlerinin bize yüklediği sorumlulukla Toplumsal Sağlık için Demokrasi ve Adaleti savunmaya devam edeceğiz.

14 Mart’ta Taleplerimiz:

●        COVID-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.

●        Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.

●        Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın.

●        Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin.

●        Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.

●        Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun.

Sağlık emek meslek örgütleri, tabip odaları ve hekimler olarak 14 Mart Tıp Haftası’nda sağlık ortamının tüm olumsuzluklarına rağmen sayısız eylem ve etkinliklerle “Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde” diyeceğiz.

Bir kez daha pandemide kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyor; hekimlik değerlerinden aldığımız güçle Toplumsal Sağlık İçin Demokrasi ve Adalet talep ediyoruz."