Bu hafta sizlerle öğrendiğim yeni bir kavramı paylaşmak istiyorum.
Ergonomi; insanlara çalışma alanında teknik, fiziksel uyumu sağlamak amacıyla kullanılan bir terim.
Yani insanların çalışma ortamını onların verimini artıracak ve kolaylaştıracak hale getirmek. Masanın boyutundan tutun, sandalyelerin rahatlığına kadar her türlü konfor sağlanıyor. Uzun süre çalışan bireylerin bu süreyi mutlu ve verimli bir şekilde geçirmeleri isteniyor.
Teoride insan merkezli olması ve rahatlığının önemsenmesi çekici yönlerden... Fakat insanların ülkemiz şartlarında düşündükleri şey konforu değil alacakları maaşı oluyor.
Sağlık güvencesinin olmaması, haftalık çalışma saatinin üzerinde çalışılması, tatil günlerinin keyfi kullandırılması…
Maalesef ki bunu iyileştirecek bir kavram yok.
İnsanlar çalışıyor ama istediği için değil, zorunda olduğu için. Birçoğu çalıştığı yerde mutlu değil. Günü bitirmek derdinde. Zaten bunu çalışanların bakışlarından bile anlıyorsunuz.
Bir diğer nokta ise çalışma güvencesinin verilmemesi.
Urfa'da son dönemlerde işten çıkarılan işçiler gösterdi ki işverenler dilediği zaman işten çıkarma hakkını kimseye hesap vermeden kendinde bulabiliyor.
Çalışanların konforu değil, öncelikle çalışılan işin garantiye alınması gerekiyor.
İnsanlara gönül rahatlığıyla çalışacakları iş temin edebilirsek ergonomi kavramını da o zaman kullanmaya hak kazanabiliriz.