Toksik olumlama; pozitif düşüncenin her zaman negatif duygulara tercih edilmesi gerektiği fikrini öne süren bir düşünce biçimidir.
Bu durum yaşamın karmaşıklığını ve onunla birlikte geniş bir yelpazede gelen karmaşık duyguları yok sayma halini de birlikte getirir. Karanlık duyguları reddedip, zorunlu iyimserliği teşvik ederken çoğu zaman da durumları aşırı basitleştirir.
Neden mi bunu yazdım? Ülkemizin gündemine bakarsak insanların artık açıkça bu olumlama şekline başvurduğunu görüyoruz.
Eğitim sistemi değişti "belki bu iyi olur" dedik, benzine zam geldi "neyse ki bir önceki gün ucuza aldık" diye sevindik, işten çıkarılanlar oldu "onlar sizi kaybetti" yorumları yapıldı…
Bunu diyen vatandaş çaresizce söylüyor. Bir kaçış yolu gibi. Ancak son dönemlerde özellikle yetkililerin de bu olumlamaya başvurduğu görülüyor.
Mesela ekmeğe zam gelince obezite azalır, benzine zam gelince çevre kirliliği azalır ya da temel gıda ürünlerine gelen zamlara israf önlenmiş olur gibi kılıflarla durumu olumlamaya çalışıyorlar.
Elbetteki altta yatan gerçeklerden biri toplumun tepkisini azaltmak. Ama bu olumlamaların zararları da var. Olan sorunların yokmuş gibi davranılması, yapılan hataların sürdürülmesi, gelişmiş bir toplumuz, diğer ülkeler bizi örnek alıyor gibi düşünce biçiminin zihinlerde yer alması!..
Bunlar da çözülmesi gereken konuların hiç yokmuş gibi görülmesine, sanki halkın abartması şeklinde algılanmasına yol açıyor.
Zaten iyi tarafından bak denilen konuların hemen hemen hepsi daha büyük sorunlar oldu bizde.
Demek ki iyi bakmamamız gerekiyor bazen…