Çevrenizde "burnumu, kaşlarımı vs. beğenmiyorum" deyip şikayet eden insanlara sık sık rastlamışsınızdır. Hatta bunu takıntı hale getirenler de sayıca çok fazladır.
Özellikle lise çağındaki gençlere baktığınızda bu beğenmemezlik duygusunun had safhada olduğunu görürsünüz. Kendilerine çok fazla dikkat ederler ancak yine de hoşnutsuzdurlar.
Literatürde bu takıntının bilimsel bir ismi var: "Quasimodo sendromu".
Bu sendroma sahip kişiler vücutlarında sürekli bir kusur bulurlar ve bu durum da zamanla psikolojik rahatsızlıklara neden oluyor.
Psikologlara göre Quasimodo sendromuna sahip birisi, vücudunun kusurlu olduğuna ilişkin kaygı duyduğu bölgeleri sürekli ayna karşısında inceler. Hatta birçoğu insan bu kaygılar nedeniyle sosyal hayata karışmakta güçlük çekip, kendini eve kapatma durumu yaşıyor.
İlerleyen zamanda ise kendilerine zarar verme eğilimine giriyorlar.
Bu sendromun görülme yaşı minimum 15 ila 20 arasında olup bu kişiler, özellikle saç-kıyafet konusunda aşırı kararsız oluyorlar.
Güzelliklerine dair sürekli bir onay beklentisi içinde olan birey, böylece özgüven problemi yaşıyor.
Plastik cerrahi sektörünün bu denli revaçta olması bu sendromun dolaylı sonuçlarından birisi aynı zamanda.
Psikologlar takıntıların ileri düzeye gitmesinin sosyofobi, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyona yol açtığını belirtip günümüzde özellikle sosyal medyadaki "kusursuz görünme" trendinden ötürü pek çok kişide bu rahatsızlığın belirtilerinin görüldüğünü söylüyor.
Mevcut duruma baktığımızda bu, küresel çaplı bir sorun olarak algılanmalı, çünkü ortada bir sorun varsa bu sadece kendi başına kalmaz. Diğer yapıları da etkiler. Alınacak tedbir ise yaşanacak olası problemleri de engelleyecektir.