Dijitalleşen dünya beraberinde dijitale dayalı bir ilişki de meydana getirdi.
Özellikle sosyal medya araçlarının insanlar üzerindeki etkisi belirginleştikçe ilişkilerin de seyri değişti.
Günümüzde aşk ilişkilerine baktığımızda "seviyorum" ve "kıskanıyorum" kavramı altında çiftler birbirine baskı uyguluyor.
Anlık fotoğraf istemeler, yüzlerce mesaj atma, defalarca arama, konum bilgisi isteme ve takip etme, sosyal medyada her adımı takip etme veya kendi isteği doğrultusunda kullandırtma ya da ortak hesap kullanmaya sevk etme gibi…
Siber şiddet eylemlerinin gerçekleştiği bu durumu çiftler ilgi kavramı ile doldurmaya çalışıyor.
Kendilerine getirilen bu kısıtlamalar onların gözünde sevginin dışa vurumu olarak görülüyor.
Ancak bu durumun tehlikeli boyutu var. Bunu göz ardı ediyorlar.
Flört döneminde göz yumulan, hoşa gidilen ve sevildiğinin belirtisi sanılan bu davranışlar nişanlılık ya da evlilik döneminde fiziksel şiddete yöneliyor.
Boşanmaların nedenlerine baktığımızda bir kısmının sosyal medya ilişkileri nedeniyle gerçekleştiği görülüyor.
Özellikle "sevgiliyken böyle değildi, evlendikten sonra çok değişti" cümleleri dillerde sıkça dile getirilir.
Eğer ilişkinizde "Siber flört şiddetine" maruz kalıyorsanız buna izin vermemelisiniz.
Gerekirse uzman desteği almalı, bunun önüne geçmelisiniz.
Sevilmek baskıya maruz kalmak değildir, kıskanılmak hayatınızın engellenmesi değildir.
Aynı şekilde birini sevmeniz de o insanın üzerinde hak sahibi olacağınız anlamına gelmiyor.
Gözle görülen ve sonu tahmin edilen hatalar bedelini ağır ödetebiliyor. Sonradan yaşanacak sıkıntıların önlemini baştan almak sizin elinizde.