Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine bağlı Özveren (Haramiburç) Mahallesinde bulunan ve mahalle sakinleri tarafından kralın evi olarak adlandırılan tarihi yapı yok olmaya mahkum edilmiş durumda.
Mahalle sakinlerinden aldığımız bilgilere göre söz konusu tarihi yapının yaklaşık 30 yıl öncesine kadar iki katlı bir bina görünümüne sahip mimarisi ve ihtişamıyla mahallenin ortasında yer alıyordu. Zamanla bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı yıkılmaya başlayan yapının son hali içler acısı durumdayken yapının taşları bir çok alanda izinsiz bir şekilde kullanılmış.
TARİHİ KİTABESİ BİLE TAHRİP EDİLMİŞ
Tarihi yapının bazı taşlarında bulunan kitabeye benzer şekillerin yazı olduğu ve zamanla tahrip edildiğini belirten mahalle sakinleri bu tahribatın önüne geçilmesi gerektiğini söylüyor. Kitabede meydana gelen bu tahribat belki de yapının kim tarafından ya da hangi medeniyet döneminde yapıldığı ile ilgili soruların cevabıydı. Ancak yaşanan tahribat ve çökmeler bunu neredeyse imkansız hale getirdi.
ZAMANLA TAHRİBATA UĞRAYARAK BU HALE GELDİ
Tarihi net olarak bilinmemekle beraber mahalle yaşlı sakinlerinden olan Ali Badıllı (80) söz konusu yapının yaklaşık 30 yıl öncesinde kadar tam anlamıyla ayakta olduğunu söyledi. Ali Badıllı, “Bu tarihi bina babamızın babasından bu yana varlığını sürdürüyor. Daha önce tam bina olarak yerinde duruyordu. Ama zamanla yıkıldı ve tahrip oldu. Bu tarihi yapı kendimizi bildik bileli var” ifadelerine yer verdi.
İKİ KATLI BİR YAPIYDI
Tarihi yapının yakın tarihe kadar mahalledeki çocukların eğitiminde de kullanıldığını belirten Ali Badıllı, “Bu yapı iki katlıydı. Burada çocuklar medrese eğitimi alırdı. Yani bir nevi okul ve medrese görevi de görürdü. Bu yapıda su kuyusu da vardı. Zamanla kuyu kapandı ve üst kat çöktü. Çöken taşlar ya kırıldı ya da başkaları tarafından alındı” diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden aldığımız bilgilere göre söz konusu tarihi yapının yaklaşık 30 yıl öncesine kadar iki katlı bir bina görünümüne sahip mimarisi ve ihtişamıyla mahallenin ortasında yer alıyordu. Zamanla bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı yıkılmaya başlayan yapının son hali içler acısı durumdayken yapının taşları bir çok alanda izinsiz bir şekilde kullanılmış.
TARİHİ KİTABESİ BİLE TAHRİP EDİLMİŞ
Tarihi yapının bazı taşlarında bulunan kitabeye benzer şekillerin yazı olduğu ve zamanla tahrip edildiğini belirten mahalle sakinleri bu tahribatın önüne geçilmesi gerektiğini söylüyor. Kitabede meydana gelen bu tahribat belki de yapının kim tarafından ya da hangi medeniyet döneminde yapıldığı ile ilgili soruların cevabıydı. Ancak yaşanan tahribat ve çökmeler bunu neredeyse imkansız hale getirdi.
ZAMANLA TAHRİBATA UĞRAYARAK BU HALE GELDİ
Tarihi net olarak bilinmemekle beraber mahalle yaşlı sakinlerinden olan Ali Badıllı (80) söz konusu yapının yaklaşık 30 yıl öncesinde kadar tam anlamıyla ayakta olduğunu söyledi. Ali Badıllı, “Bu tarihi bina babamızın babasından bu yana varlığını sürdürüyor. Daha önce tam bina olarak yerinde duruyordu. Ama zamanla yıkıldı ve tahrip oldu. Bu tarihi yapı kendimizi bildik bileli var” ifadelerine yer verdi.
İKİ KATLI BİR YAPIYDI
Tarihi yapının yakın tarihe kadar mahalledeki çocukların eğitiminde de kullanıldığını belirten Ali Badıllı, “Bu yapı iki katlıydı. Burada çocuklar medrese eğitimi alırdı. Yani bir nevi okul ve medrese görevi de görürdü. Bu yapıda su kuyusu da vardı. Zamanla kuyu kapandı ve üst kat çöktü. Çöken taşlar ya kırıldı ya da başkaları tarafından alındı” diye konuştu.