TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 287 sıra sayılı Kanun Teklifi oy birliğiyle kabul edildi. Hekimlerin maaşına zam yapıldı. Düzenlemenin tüm sağlık çalışanlarını kapsamaması tepkilere yol açtı.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi üyeleri, hastane önünde toplanarak, “Ek gösterge seçim vaadi olmaktan çıkarılıp, 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulansın” çağrısında bulundu. “6 Aralık 2021 Pazartesi günü uyarı amaçlı iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz” denildi.
“İş barışımız sekteye uğratıldı”
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamaya Şanlıurfa Tabip Odası da destek verdi. Grup adına konuşan SES Şube Kadın Sekreteri Selma Ateş, “Hepimizin yakından takip ettiği gibi, sağlık bakanı tarafından ’’bütün sağlık çalışanlarına müjde’’ diye sunulan, ancak sadece hekimlere yönelik yapılan düzenleme ile hekim dışı sağlık emekçileri yok sayılarak ekip ruhu bozulmuş, iş barışımız sekteye uğratılmıştır” dedi.
“Ayrıcalıklı düzenlemeler değersiz hissettirdi”
“Yapılan bu düzenleme ile ilgili kanun teklifinin TBMM’de kabul edilmesi rakamlardan bağımsız 39 branşta hizmet veren sağlık emekçisini devre dışı bırakmış, aradaki rakamsal uçurumu iyice derinleştirmiştir” diye konuşan Ateş, şu ifadelere yer verdi:
“Son 20 yıldır sağlık hizmetini tamamen piyasa koşulları ile yöneten iktidar, biz sağlık emekçilerini hasta ile karşı karşıya getirmiş, bunun sonucunda sağlıkta şiddeti tırmandırmıştır. Yapılan bu son düzenlemede ise ekibi kendi içinde bölüp, zaten oldukça kötü olan koşullarımızı daha da kötüleştirerek bize üvey evlat muamelesi yapmıştır.
Ekonomik krizi, her geçen gün biraz daha iliklerimize kadar hisseden biz sağlık emekçilerinin aldığı maaşlar yoksulluk sınırının bile altında kalarak hep birlikte sefalete mahkum edildik. Biz sağlık emekçilerinin çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşırken aldığımız ücretler düşmekte, tuttuğumuz nöbetin parasını dahi alamayıp zorunlu izin kullandırılıyoruz.
Başlı başına adaletsiz olan performans sistemi biz sağlık emekçilerini birbirine düşürüp haksız bir rekabetin içerisine sürükleyerek var olan ücret dengesizliğini iyice belirginleştiriyor. Bütünlüklü olmayan, ayrıcalıklı düzenlemeler ile biz sağlık emekçileri arasında yapılan bu ayrımcı tutum iki günde kaos yaratmış, sahada çalışan her sağlık emekçisi kendini daha da değersiz hissetmiştir.”
“Tüm sağlık emekçilerine uygulansın”
“Taleplerimiz çok açık, somut ve nettir” diye belirten Ateş, talepleri şu şekilde sıraladı: “Sahada iş barışını bozan, performans sistemi kaldırılarak bütün ödemeler tek kalemde yapılsın. Sabit ücretlerimize gerçek enflasyon oranında ek zam verilerek yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın, 4-B süresiz sözleşmeli ve 3+1 sözleşmeli çalışan arkadaşlarımız kadroya alınsın. Hastanelerde bütün sağlık emekçilerinin çocuklarını güvenle bırakabileceği kreşler açılsın. Ek gösterge seçim vaadi olmaktan çıkarılıp 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulansın. Vergi dilimi soygununa son verilerek asgari ücretten vergi alınmayıp, bunun üstündeki gelirimizde yüzde 10’a sabitlensin. Gıda, elektrik, doğalgaz gibi zorunlu temel ihtiyaç kalemlerinden dolaylı vergiler kaldırılsın.”
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi üyeleri, hastane önünde toplanarak, “Ek gösterge seçim vaadi olmaktan çıkarılıp, 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulansın” çağrısında bulundu. “6 Aralık 2021 Pazartesi günü uyarı amaçlı iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz” denildi.
“İş barışımız sekteye uğratıldı”
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamaya Şanlıurfa Tabip Odası da destek verdi. Grup adına konuşan SES Şube Kadın Sekreteri Selma Ateş, “Hepimizin yakından takip ettiği gibi, sağlık bakanı tarafından ’’bütün sağlık çalışanlarına müjde’’ diye sunulan, ancak sadece hekimlere yönelik yapılan düzenleme ile hekim dışı sağlık emekçileri yok sayılarak ekip ruhu bozulmuş, iş barışımız sekteye uğratılmıştır” dedi.
“Ayrıcalıklı düzenlemeler değersiz hissettirdi”
“Yapılan bu düzenleme ile ilgili kanun teklifinin TBMM’de kabul edilmesi rakamlardan bağımsız 39 branşta hizmet veren sağlık emekçisini devre dışı bırakmış, aradaki rakamsal uçurumu iyice derinleştirmiştir” diye konuşan Ateş, şu ifadelere yer verdi:
“Son 20 yıldır sağlık hizmetini tamamen piyasa koşulları ile yöneten iktidar, biz sağlık emekçilerini hasta ile karşı karşıya getirmiş, bunun sonucunda sağlıkta şiddeti tırmandırmıştır. Yapılan bu son düzenlemede ise ekibi kendi içinde bölüp, zaten oldukça kötü olan koşullarımızı daha da kötüleştirerek bize üvey evlat muamelesi yapmıştır.
Ekonomik krizi, her geçen gün biraz daha iliklerimize kadar hisseden biz sağlık emekçilerinin aldığı maaşlar yoksulluk sınırının bile altında kalarak hep birlikte sefalete mahkum edildik. Biz sağlık emekçilerinin çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşırken aldığımız ücretler düşmekte, tuttuğumuz nöbetin parasını dahi alamayıp zorunlu izin kullandırılıyoruz.
Başlı başına adaletsiz olan performans sistemi biz sağlık emekçilerini birbirine düşürüp haksız bir rekabetin içerisine sürükleyerek var olan ücret dengesizliğini iyice belirginleştiriyor. Bütünlüklü olmayan, ayrıcalıklı düzenlemeler ile biz sağlık emekçileri arasında yapılan bu ayrımcı tutum iki günde kaos yaratmış, sahada çalışan her sağlık emekçisi kendini daha da değersiz hissetmiştir.”
“Tüm sağlık emekçilerine uygulansın”
“Taleplerimiz çok açık, somut ve nettir” diye belirten Ateş, talepleri şu şekilde sıraladı: “Sahada iş barışını bozan, performans sistemi kaldırılarak bütün ödemeler tek kalemde yapılsın. Sabit ücretlerimize gerçek enflasyon oranında ek zam verilerek yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın, 4-B süresiz sözleşmeli ve 3+1 sözleşmeli çalışan arkadaşlarımız kadroya alınsın. Hastanelerde bütün sağlık emekçilerinin çocuklarını güvenle bırakabileceği kreşler açılsın. Ek gösterge seçim vaadi olmaktan çıkarılıp 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulansın. Vergi dilimi soygununa son verilerek asgari ücretten vergi alınmayıp, bunun üstündeki gelirimizde yüzde 10’a sabitlensin. Gıda, elektrik, doğalgaz gibi zorunlu temel ihtiyaç kalemlerinden dolaylı vergiler kaldırılsın.”