Sağlık sisteminde sorunlar yaşandığı iddia edildi, sağlıkta şiddete vurgu yapıldı, “Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir” denildi.
Şanlıurfa Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi ve Şanlıurfa Diş Hekimliği Odası üyeleri “Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz” ve “Haklarımız için beyaz nöbetteyiz” diyerek hastane önünde açıklama yaptı. Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklamada sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekildi. Sorunların çözümü için yasal düzenlemeler yapılması istendi.
“Sağlık sisteminin çökertilmesi halkın nitelikli sağlık hakkına erişememesinde sorunlar yaşatmakta, sistemden doğan tüm sorumluluk sağlık emekçilerine yansıtılmakta ve karar mekanizmalarında yer almadığı sistemin olumsuzlukları ile çalışmak zorunda bırakılmaktadır” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu olumsuzlukların başında gelen sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise henüz daha bakanlığın gündeminde dahi değildir.
Bir diğer olumsuzluk ise sağlıkta talebin her geçen gün kışkırtılması ile artan iş yüküdür. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir.
İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerin gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında nöbette olacağız.
26 Ocak-4 Şubat arası hakkımız olanı almak için, tasarının meclise gelmesi için beyaz nöbetteyiz”
Açıklamada talepler ise şöyle sıralandı:
“• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi
• Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi
• Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması
• Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması
• Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması
• Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması
• Etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması, güvenli işyerleri planlanması
• Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi
• Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi
• Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer almalıdır.”
Şanlıurfa Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi ve Şanlıurfa Diş Hekimliği Odası üyeleri “Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz” ve “Haklarımız için beyaz nöbetteyiz” diyerek hastane önünde açıklama yaptı. Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklamada sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekildi. Sorunların çözümü için yasal düzenlemeler yapılması istendi.
“Sağlık sisteminin çökertilmesi halkın nitelikli sağlık hakkına erişememesinde sorunlar yaşatmakta, sistemden doğan tüm sorumluluk sağlık emekçilerine yansıtılmakta ve karar mekanizmalarında yer almadığı sistemin olumsuzlukları ile çalışmak zorunda bırakılmaktadır” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu olumsuzlukların başında gelen sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise henüz daha bakanlığın gündeminde dahi değildir.
Bir diğer olumsuzluk ise sağlıkta talebin her geçen gün kışkırtılması ile artan iş yüküdür. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir.
İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerin gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında nöbette olacağız.
26 Ocak-4 Şubat arası hakkımız olanı almak için, tasarının meclise gelmesi için beyaz nöbetteyiz”
Açıklamada talepler ise şöyle sıralandı:
“• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi
• Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi
• Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması
• Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması
• Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması
• Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması
• Etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması, güvenli işyerleri planlanması
• Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi
• Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi
• Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer almalıdır.”