Geçtiğimiz günlerde Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil bölümündeydim, orada kan alma ve serum takılan alanda bir bayan hemşire ve 2 erkek hemşire çalışıyordu. Bu sayı zaman zaman 2’ye düşüyordu.
Kadın olan hemşire kolunda serum kelebeği ile elinden geldikçe daha fazla hastaya yetişmeye çalışıyordu ve bunu içtenlikle yapıyordu. Hastaneye gelen ve zaten acı çeken hastalara güler yüzü ile adeta şifa dağıtıyordu.
Güler yüzü ve samimiyeti ile hastalara yaklaşan hemşireye herkes oldukça saygılı davranıyordu çünkü o da onlara tepeden bakmıyor, onlardanmış gibi davranıyordu.
Yaşlı ve gençlerle ayrı kadın ve erkeklerle ayrı ayrı diyaloglar kurarak onlarla sağlıklı bir iletişim sağlıyordu. El çabukluğu ile hastaların bekleme süresini kısa tutmaya çalışıyordu.
Gayretiyle takdir toplayan bir sağlıkçıydı.
‘Hayatımda ilk defa böyle bir sağlıkçıya denk geldim’ desem inanmazsınız belki de…
Gerçekten hayran kaldım ve takdir ettim.
Bu gibi çalışan sağlık çalışanlarına bırakın şiddet uygulamayı kimse söz bile söyleyemez çünkü verdiği hizmet ile şiddete ya da tartışmaya imkan vermiyordu.
Varsa eğer böyle sağlık çalışanlarına fiziki ya da sözlü olarak saldıranlar, en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyenlerdenim...
Bu işin başka açıklaması yok…
Gel gelelim diğerlerine;
İşini samimiyetle yapan, dürüstçe yaklaşan, hastalarla empati kuran, tepeden bakmayan kendi taraflarında olan kamuoyu desteğinin arkasına saklanmadan çalışanların her zaman yanındayız…
Ancak bunun tersini yapan ve sıkça karşılaştığımız sağlıkçılar var var. Bu sağlıkçıların tavır ve tutumları gerçek manada çoğu zaman şiddete sebebiyet veriyor.
Sağlıkçıların bu tutumlarını aşırı iş yüküne bağlayanlar olabilir ancak ben bunun samimiyet ev gayretle aşılacağını düşünüyorum.
Hasta olan ve acı çeken birine nasıl yaklaşırsanız o da size öyle yaklaşır.
Hasta haklarına saygı ve sağlıkçılara saygı ayı değerde olmalıdır.
Aksi durumda sağlıkta şiddettin sonu gelmez…