Ülke, tarihindeki en büyük felaketleri yaşıyor. Sel felaketleri, orman yangınları ve pandemi derken ülke adeta yangın yerine döndü.
Ülkede başlayan yangınlar günleri hatta haftaları geride bırakırken yanmayan ağaç ve hayvan kalmadı. Canlılar diri diri yanmaya devam ediyor. Köyler boşaltılıyor, insanlar yüzlerce yıllık emeklerini terk edip uzaktan yanışını izlemek zorunda kalıyor.
Kimi devletin imkanları dahilinde barınırken kimi ise başının çaresine bakmak zorunda kalıyor.
Devlet bütün imkanları ve kurumlarıyla bu yangınlar ile mücadele ediyor. Bir yangın kontrol altına alınırken bir diğer yangın başlıyor.
Evini, hayvanını, tarlasını kısacası her şeyini kaybeden insanlarımızın yüreği yanarken ve bu yanan yüreklere yenileri eklenirken Şanlıurfa’da keyifler yerinde.
Ülke genelinde bütün kurumlar canla başla yangınla mücadelede ederken bizde ki kurumların yaptığı ve anladığı tek şey eğlence!.
İnsanların acılarına ortak olmak, onların yaralarını sarmak için çabalamak yerine nikah masalarında sabahlayan belediye başkanlarının yaptığı; insanların acılarını görmezden gelmek ve onlara saygısızlık yapmaktır.
Saygısızlık o kadar arttı ki; düğünlerde kol kola poz veren belediye başkanları yanan canları, kül olan ormanları ve bunlarla mücadele eden yiğitlerin mücadelesine darbe vuruyor.
Bizim kültürümüzde biri acı çekerken eğlenmek düğünlere katılmak ya da düğün yapmak hoş karşılanan bir durum değilken; toplum tarafından seçilmiş bir belediye başkanının her akşam birden fazla düğünde poz vermesi insanlığa saygısızlıktır.
Bu düşünceye ve vicdana sahip olan belediye başkanı varsa bundan sonra zengin çocuklarını nikah masalarında kol kola girmezler.
Bunun yanında bir parantez açmak gerekiyor;
Kent merkezi ve kırsalında insanlar sorunlar ile boğuşurken belediye başkanlarının işi gücü unutup zengin düğünlerinde boy göstermesi aslında hizmet üretmede ne kadar aciz olduklarını da gösteriyor.
Kırsalda içme suyundan ulaşıma kadar onlarca sorun devam ederken gelin hanıma nikah cüzdanı uzatmak belediye başkanların hizmet anlayışlarının ne kadar dar ve kıt olduğunu da ortaya koyuyor.
Bu anlamda kendilerini seçen seçmene ihanet içerisinde olan bu başkanların toplum içinde gezerken vatandaşların yüzüne nasıl bakabildiklerini merak ediyor insan.
Hizmet yokken ülke yanarken düğünlerden boy göstermek bir belediye başkanının hizmet anlayışının şovmenlik olduğunu gösteriyor.